29 Aralık 2011 Perşembe

MUTLU SENELER

Yeni yılda sağlık,
mutluluk,
başarı  ve  barış bizimle olsun.....


Neşe dolu,
sevgi dolu,
sevdiklerimizin hep bizimle olduğu
çok güzel bir yıl olsun:)


Tüm dileklerimizin gerçek olduğu rengarenk bir yıl temennisiyle

MUTLU SENELER...

27 Aralık 2011 Salı

Umarım gitmiştir..

Okula gönderdim bugün ama içim hiç rahat değil.Hastalıkla gelen mecburi istirahat kaç gündür okuldan alıkoyuyordu bizi.5 gündür evde ve ağzına doğru dürüst  lokma girmeden benim zorumla sadece sıvı alarak geçti bu dönem..Tam üç farklı doktora götürdüm.Genel tanı bağırsak enfeksiyonu.İshalde yok ama..
Serum takmalarını istedim hani belki biraz kendine gelir diye takmadılar..
Okul,arkadaşları iyi gelir umarım, umarım artık bu saçma hastalık gitmiştir bizden...


Bu arada biz hastalıkla uğraşa duralım "minik"in sahibi güzel yeğenim pazar sabahı dünyaya geldi..Tekrar hala olmak çok güzel bir duygu..Uzun,sağlıklı,mutlu bir ömrü olsun(tüm çocuklarımızın)..


En son ördüğüm battaniyeden elimde bir sürü ip arttı,baktım ki ufak tefek şeylerle örerek bitiremeyeceğim bu ipleri bende yanlarına iki üç renk daha aldım ve yine bir battaniye örmeye karar verdim..Ancak böyle biter bu ipler:)))


Ve evimizin yeni güzeli...
Yeğenimi ziyarete giderken uğradığımız çiçekçi de gördük bunu.Peri çok beğenmiş almamızı isteyince bizde kırmadık ,aldık.Öyle güzel bir rengi var ki:))))

24 Aralık 2011 Cumartesi

Bize uğramadı derken..

Gece kaç kere kalktı hatırlamıyorum!!!Beş kere mi?..Altı mı?...
Ben zaten hiç uyuyamadım,yine tekrarlarsa diye..Gerçi artık içinde çıkaracak hiç bir şey kalmadı ya neyse..
06:00' dan sonra sızmışım.
Hiç bir şey yemek istemiyor canı.Yemiyor da.En sevdiği kurabiyelerden yaptım,en sevdiği çorbayı pişirdim ama nafile...


Üstelemiyorum.Biraz iyileşsin yer nasıl olsa...
Geçenlerde arkadaşı ona bir sürü yeni yıl kartı hediye etmiş.Onlara baktık tek tek.En çok karlı kartpostalları sevdik,kar yağsın diye dua ettik.Dışarıda kar soğuğu var zaten.Kim bilir belki sürpriz yapıp yağar:)))
Kızma birader oynadık sonra yendi beni..Şimdi ise uyuyor.
Zaten hangi arkadaşımla konuşsam çocukları hep hasta.Bize uğramadı derken kapıdaymış meğer..


Şalımı bitirdim, keyifsizlikten deneyemedim bile.Ama istediğim gibi oldu diye düşünüyorum..Kızım iyileşsinde denerim ben yine..
Peri'ye de farklı renginden örmek istiyorum.Beraber giyeriz artık.Bakalım....

20 Aralık 2011 Salı

Beklemek

Çok acil tarafından yarı yıl tatili gelebilir mi acaba....
Bizim sıkı bir dönem arası tatili yapmamız gerekiyor.
Peri ve ben derslerden iyice bunalmış durumdayız.Dersler,etüt,eve gelen bir dünya ödev,ek testler,kitap okuma...Pazar günü gidilen kurs..
Artık Peri'nin rüyalarında bile sadece bunlar var..
Bir sabah baktım yarı uyanık bana elleriyle bir şey çiziyor.Önce hani resim falan yapıyor sandım.Ama sonra anladım ki sayılar yazıyor.Yazdıklarımı okuduğumda 508'den 29 çıkarmak için işlem yaptığını gördüm.Az önce rüyasında bu işlemi yapıyormuş,şimdi de bana yaptırmak için yazıyormuş:)))

Bu sabah ise yine uyanamamış bir halde bana deposunu soruyor.Ne deposu diye sorduğumda kalem açacağım da kalemtraşımın deposunu kaybettim diye cevap verdi..(Yalnız kalemtraşı var ama deposu kayıp)Ne yapsın Peri'm sürekli bir çalışma halinde ve sürekli ucu biten kalemini açma gayretinde...
İşte biz bunlar yüzünden biraz dinlenmek istiyoruz.Hoş devre arasında kimbilir ne kadar çok ödevi olacak ya hadi neyse..


Amaan ne dolmuşum ama.İnanın kendi okul zamanımda bu kadar strese girmedim ben:)))
Neyse ki stresimi atma yöntemim örgüye devam..Bunu bir bu kadar daha örüp kapatacağım.Uzunca bir şal olacak.Sonra iki taraftan dikip kol yeri oluşturacağım ve bir çeşit boleroya dönüşecek....


Bu arada aklım hala bu çoraplarda kaldı..Yine örmek,renk renk örmek istiyorum ama önce şu şalı bir bitireyim hala hevesim olursa örerim artık:))))

18 Aralık 2011 Pazar

Yeni Yıl Çorapları..

Geçen hafta Peri,öğretmeni ve arkadaşlarıyla gittiğimiz sinemada izlediğimiz film Arthur Christmas/ Hediye Operasyonu idi..
Filmi izlemeye biz annelerde girdik ve çocuklardan daha mutlu çıktık salondan..Güzeldi ama.Meğer noel baba ne sistemli çaışırmış,meğer ona binlerce minik adam Elfler yardımcı oluyormuş:))


Filmden sonra aklıma noel çoraplarından örmek geldi..Bunu için bir kaç renk yün ,tığ ve makas yeterliydi...


Dün ördüm bunları..Hem yarım kalmış iplerimde azda olsa değerlenmiş oldu..
Pembelisini Peri'ye hediye ettim,
Mavilisini KaRTaL'a....


Yeni yıl ruhunu renklerinde taşıyanı da kendime hediye ettim...
Henüz daha ağacımızı bile kurmamış olan beni belki biraz hareketlendirir dedim...
Tamam çok noel ruhu taşıyan,yeni yıla doyasıya eğlenip giren bir tip hiç olmadım..Ama bu zamanlardaki renkleri,enerjiyi ve aktivasyonları seviyorum ve bu yüzden ucundan yada kıyısından da olsa yakalamaya çalıştım..


İşte bu çorapları biraz da bu yüzden ördüm.Bugün ağacımızı da kuracağım...Peri okuldan döndüğünde ona sürpriz olsun:))))

Bu arada saçlarını kısacık kestirdik  ama inanılmaz güzel oldu.Ve herkes çok beğendi...Şimdi hafta da iki kere zeytinyağı,yumurta ve badem yağı karışımı ile maske yapacağım...

12 Aralık 2011 Pazartesi

Peri'nin Pançosu, Peri'nin Saçları

Hafta sonu havanın biraz güneşli olmasını fırsat bilip pançoyu denedik üzerinde.Tam istediğim gibi oldu.
KaRTaL'ın düşüncesine göre biraz büyük olmuşşşş..Hıı dediği de laf....
Tabi ki biraz büyük olacak.Hem bol şeyler üstte daha havalı durur,hem de biraz büyük olsun ki seneye de giysin değil mi ama..:)
Her sene panço öremem ya.Bir daha sana fikrini sormak yok KaRTaL bey.


Bugünlerde kafamı fena halde Peri'nin saçlarına takmış vaziyetteyim.Öyle ki üzüntüden kendi saçlarım dökülecek.Sorun Peri'nin ince telli ve iyi görünmeyen saçları.
Aşırı ince telli ve aşırı düz.Hani sanki maşa yapılmış o derece düz.Bir de saç rengi açık olunca az olan saçları daha da az gözüküyor.Çok üzülüyorum bu duruma.Yapı olarak benim de saçlarım ince tellidir.Ama az değildir,yeteri kadar ve bakımlı gözükür.Sağlıklı gözükür daha doğrusu.Ama Peri'nin saçları öyle değil.
Şimdi onları kestirmek istiyorum.Kısa olursa hem daha gür gözükür ve hem de belki uzadıkça gürleşir.( umut işte...)
Bugün okula gitmeden önce bir sürü örgü yaptım saçlarına( Bir sürü dediysem 9 tane anca çıktı).Bugün böyle git,yarın açarız dalgalı olur saçların dedim.Çok mutlu oldu:)))


Peri'nin de aksi gibi bebekliğinden beri kıvırcık saç merakı var.Bayılır kıvır kıvır saçlara.Hani bir kadının güzel olması için kıvırcık saçları olması yeterli onun için.Peri başka bir şeye bakmaz.Arada bigudiyle sarıyordum ama hani aşırı düz ya jöle kullanmazsam o bukleler yarım saat içinde bozuluyordu.E sürekli çocuğun saçına öyle şeyler süremem ya.
Neyse sözün özü Peri'yi de ikna ettim,aslında hiç istemesemde yarın akşam saçlarını kestireceğiz..
Pişman olmamam dileğimle(bu dilek kendime).....:))

Hepimize İyi Haftalar Olsun.... ^_^

10 Aralık 2011 Cumartesi

Tutku

Peri'nin şalını bitirdim.Tam istediğim kalınlıkta ve tam istediğim boyutta oldu.Neyse ki...örerken acaba küçük mü başladım diye,dikerken de ay bu büyük oldu galiba demekten yedim kendimi:))Ama bittiğinde giydirdim ve tam oldu,seneye de giyer bu pançoyu. Çünkü püsküllerini ona göre kestim..biraz uzunca:)




Hemen yeni bir örgüye başladım.Aman geç kalmayayım:)
Aslında biraz ara verip yeni iplere kalan yünleri değerlendirmek istiyordum.Öyle birikmiş yarım ipim var ki.
Ama bu öreceğim şeyi arkadaşımın üzerinde gördüm ve kendimi yeni yün almaktan alamadım.Bunu da öreyim son olsun..




Sonra aşağıda ördüğüm gibi kalpler örmek istiyorum kalan iplerle.Sonra belki Peri'ye minik bir kardan adam örerim,sürpriz.Hiçte örmedim daha önce ama bir deneyeceğim bakalım..Olursa veririm olmazsa vermem bu kadar basit:)




Peri demişken öğretmen kitap okuma yarışması yapmış ve ilk üç öğrencisini sinemaya götürmeye söz vermiş.Peri'de kazananlar arasında:).Yarın sinemaya gidecekler ama öğretmen biz anneleri de çağırmış.Çocuklar film izlerken bizde sohbet ederiz herhalde.Ya da bizde izleriz bilmiyorum.Öğretmen ne derse o artık..:)

8 Aralık 2011 Perşembe

Bir kaç gündür güneş göz kırptı bize sıcacık.. ama şimdi yerini yağmura bıraktı.Sabahları uyanmak öyle zor ki...
Telefonumun alarmını kaç kere erteledim bu sabah ben bile hatırlamıyorum.
Kapalı,kasvetli,kapkara bir gökyüzü ve ev...bizim hiç suçumuz yok.


Fuların orta kısmı da çiçekli kısmı da örüldü.Sadece ikisini zincir çekerek birleştirmesi kaldı.Ortası neyse de çiçekleri biraz oyalıyor açıkcası..Ama tamamlanınca ortaya çıkan şey çok memnun edici.
İpin tiftik olması fuları yumuşacık yapıyor.
Bitince salaş bir örgü çıkıyor ortaya.Salaş örülmüş örgüleri çok seviyorum:)))


Hem Peri'ye sosyal sorumluluğunu pekiştirmesi adına ve hem de küçükte olsa işe yaramak adına kapak topluyoruz. Topladığımız kapakları gidip belediye'ye emanet ediyoruz.Onlarda yetkililere ulaştırıyorlar.
Toplanan bu kapaklar sonrasındaki işlemler neticesinde ufakta olsa bir payımız olursa bunun manevi mutluluğu yeter de artar bize...

5 Aralık 2011 Pazartesi

Çayımın Şekeri ve diğerleri

Çevremdeki bir çok insan çay içerken şeker kullanmıyor.Mesela annem,komşularım,yakın arkadaşlarım...vs.Hal böyle olunca da onlara gittiğim zaman bana şeker getirmeyi unutuyorlar.Bende sanki zararlı birşey istiyormuş gibi çekiniyordum şeker istemeye:)Ve artık canıma tak etti bu durum ve bende çayımı şekersiz içme kararı aldım.Bugün beşinci günündeyim ve çoktan alıştım bile.
Şimdi düşünüyorum da çaya şeker atmak çok ta gerekli değilmiş.Ya da çayı şekersiz içmek çok ta zor değilmiş:)))


Peri'nin şalında örme işlemini bitirdim.İki parça halinde ördüm.Şimdi belirli yerlerinden dikilip püskülleri takılacak.Sonra rahatça kullanabilir Peri kızı..
Ben bu modeli bir mağaza da görmüştüm,örebileceğimi düşündüm ve bu sayede kendime bir tane örmüştüm...Şimdi de Peri'nin beden ölçülerine göre sayı ve ölçüsünü ayarladım.


Bir yandan da geçenlerde örüp hediye ettiğim şaldan yeniden örüyorum kendime.Bu kez daha da açık renklerden aldım ipi.İlk aldığımda nasıl görmemişim bu rengi...


Peri'de benim gibi bayılır kısıra.Geçenlerde arkadaşı beslenmesinde getirmiş.Bir canı istemiş bir canı istemiş yavrumun..(beslenmeye de kısır konulur mu yaaa).
Yapıverdim bende.Yemek konusunda elimin ayarı pek yoktur.Bunu da fazlaca yapmışım.Ama iyi ki de öyle olmuş,yedik doya doya.
Bol nar ekşisi ekledim içine nefis oldu.
Bugün Peri'de yanına istedi ama ben vermedim.Ne o öyle bir de beslenme saatinde gün falan yapsınlar.Nasıl olsa gelince yer gene:))))

1 Aralık 2011 Perşembe

Kasım'a Veda,Aralıksa...

Kasım ayını evlendikten sonra daha bir sever oldum.Çünkü sevgilim Kasım'da doğmuş benim.Her ne kadar kasım doğumlu bir akrep erkeği olsa da ,her ne kadar aslan kadını ile akrep erkeğinin anlaşması en zor beraberliklerden biri sayılsa da 10 yılı devirdik biz.Kimi kavga gürültü dolu,kimi şen kahkalarla dolu günleri birlikte yaşadık..
Sözün özü seviyorum Kasım seni,seni de Sevgili:)))

Aralık ayı ise hep hüznü ifade eder bana.Babaanneciğimi kaybettim ben bu ayda,gencecik kuzenimi kaybettim sonra.Bu ay bana bir senenin daha hızla akıp gittiğini, bir kaç gün sonra yaşımıza bir yaş daha ekleyeceğimizi hatırlatır..
Ben böyle aylara falan takan birisi değilimdir aslında.Ne olduysa şimdi bana...
Evet kasım ayı ayrıdır gönlümde ama aralıkta yaşanmalı bir şekilde.Yine de dua etmeliyim Allah'a.Hüzün yaşamın bir parçası ne de olsa.Binlerce hamdolsun günümüze,bugünleri gösterene...


Pazartesi okul 2.sınıflara sbs sınavı düzenledi.Peri bu sınavdan 443 puan almış.Sonucu duyan babası da eve gelirken Peri'nin istediği şeyi almış:))O bir vampir.. ismini de ben koydum, Bella.Bir gün önce gittiğimiz filmde Bella vampir oldu ya sonunda ondan esinlenerek koydum.Peri'de ismi çok beğendi..Diğer önceki bölümlerini dvd'den o da  izlemişti.


Peri'ye başladığım panço son hız devam ediyor..Bitince kendime geçen paylaştığım şaldan öreceğim.Çünkü onu abimin eşine hediye ettim.Yakında ikinci kez anne olacak,çok beğenince kıyamadım verdim.O yüzden kendime tekrar örmem gerekecek...

Not; Bu arada Peri sınıf başkanı seçilmiş.Bir neşeliyiz ki sormayın gitsin.:)))

28 Kasım 2011 Pazartesi

Sonbahar Şal..

Cumartesi akşamı sinema keyfi yaptık Kartal ile..Alacakaranlık Efsanesi Şafak Vakti'ydi izlediğimiz film.Biz bu seriyi seviyoruz.Ve bu bölümü de beğenerek izledik.
Pazar akşamı ise arkadaşlara davetliydik.Kimimiz oda da Beşiktaş-Ts maçı izledi,kimimiz çocuk odasında deli gibi eğlendi.Kimimiz de mutfakta çay ,kahve keyfi yaptı.Herkes mutluydu halinden..Yarın okul var,iş var diye zar zor kalktık geldik evimize...


Cuma akşamı elimdeki şalı bitirdim..Örmesi inanılmaz kolay bir örnek.Ve de çok güzel duruyor.Farklı rengini de arkadaşıma örmeyi düşünüyorum.Ama önce Peri için iplerini aldığım ve araya bu girdiği için başlayamadım panço'yu örmek istiyorum..Belki ondan sonra örerim yine.



Aslında ben şal kullanamam ama zaten bu da şal gibi omuza atılmıyor.Daha çok fular gibi kullanılıyor.O yüzden kullanırım ben bunu..

24 Kasım 2011 Perşembe

Yenmez mi hiç :)

Halam yarın sabah dönüyor evine.Malum onun şalından başladım ya ben harıl harıl örüyorum bitirmek için..
Henüz İstanbul'da hala ve annemde kalıyor.Bugün yine geçtim anneciğime ve elim boş gitmek istemedim.Aklıma muffin yapmak geldi.


Emin bir yerden muffin tarifi bulmalıydım ve bir ara sevgili Mümine'nin yaptığı muffinler aklıma geldi.Görünüşleri harika gözüküyordu,tatları da eminim öyledir diyerek o tarifi uyguladım.
Tarifini yazmama gerek yok çünkü Deli Anne zaten gayet açıklayıcı yer vermiş sayfasında.
Tadı harika oldu,herkesten tam not aldı.Halam tarifini aldı:)


Ben ölçü olarak çay bardağı kullandım,belki biraz daha fazla çıkar diye.On beş tane falan çıktı:)
İşte böyle bir yandan muffinler pişiriyorum,bir yandan şallar örüyorum...pek hamarat gördüm kendimi.İki üç gündür bu moddayım ya şimdi şöyle bir hafta hiç bir şeye elimi sürmeden yatar acısını çıkarırım ben bunun..Hele bir şu şalı bitireyim de:)))
Bu arada bugün öğretmenler günü ya bende okuldaydım sabahtan.Veliler ve öğrencilerle öğretmenimize harika bir sürpriz parti hazırladık.Çok duygulandı,hatta ağladı.Hakkediyorsun sen bizim canım öğretmenimiz..

22 Kasım 2011 Salı

Fanatik

Fanatik baba kız organizasyonu yaptılar.
Bu sefer basketbol maçı seçtiler.
Daha eğlenceli geçsin diye yanlarına iki de arkadaş aldılar.


Anneye de onlara eşlik etmek kaldı..
Evde yalnız kalmaktan daha iyidir ama değil mi?
Şarkılar,marşlar söylediler en güçlü sesleriyle... stres attılar işte.
Onları böyle görünce içten içe kıskanıyorum bazen çünkü ben başka takımı tutuyorum.Ben şarkılarımı hep tek söylüyorum:(
Maç bitiminde onca gürültüden sonra önce yemek,ardından yolumuzun üstünde olan kısa ve sakin bir İkea turu beni kendime getirdi.


3 Kalp :)

Sevdim onları,istediğim gibi de oldular..Ördükçe çok daha başarılı olurum kanaatindeyim.
Ama bir süre ara verdim kalp örmeye.Çünkü iki gün önce halam geldi ve onda gördüğüm şal inanılmaz hoşuma gitti.Hemen ip alıp, örneğini çıkarıp başladım örmeye...


Perşembe günü Bursa'ya dönecek ve ben o zamana kadar bitirmek istiyorum şalımı.
O yüzden vakit kaybetmeden örmek istiyorum.Hep örmek,hep örmek...:))

18 Kasım 2011 Cuma

Balıkların Dünyasına Yolculuk

Balıkların o büyülü yaşamına yolculuk yaptık geçenlerde..İstanbul Akvaryum'a düştü yolumuz.Öyle çok balık ve deniz canlısı vardı ki hepsini ağır ağır izleyerek dolaştık..


Peri ile Kartal köpek balıklarını dikkatle izlerken,bende rengarenk küçük balıkları seyre daldım.
Tam bir görsel şölendi. Nasıl güzeller,renklerindeki ahenk ve çeşitlilik nasıl muhteşem izlemeye doyamadım..
Bir de bu deniz yıldızı çok etkileyiciydi.Zaten oranın yıldızı da oydu.Herkes nasıl güzel gözlerle onu seyrediyordu bir görseniz...:)Vatozlar ise ilgi çeken diğer canlıydı.Kanatlarını aça aça yüzmesi ve o güzel suratı izlenilesi kılıyordu onu..


Sen ne güzel bir balıksın böyle:))


O gün çok ayakta durmaktan epeyce yorulduk ama kesinlikle değdi.

17 Kasım 2011 Perşembe

Kavanoz Giydirmece:)

Küçükten de olsa biraz tığ işi oyuncaklara el atmak niyetindeyim..Öyle profesyonel şeyler çıkartamam elbet ama işte kendimi mutlu edecek kadar birşeyler örsem ne ala..
Minik kalplerle başlamalıyım sanırım.En kolayı bu...


Ördüklerimin içlerine koyacağım elyaflar için bir kavanoz ayarladım,onu bir güzel giydirdim.Şimdi böyle daha çok içime siniyor.
Daha önce iki kere kalp örme denemişliğim vardı ama başlangıç ve bitiş kısımlarını beğenmemiştim.Şimdi düşündüğüm fikri bu yeni öreceklerimde deneyeceğim.Bakalım sonuç nasıl olacak..
Güzel olursa hemen yayınlarım ama olmazsa söz veremem:)))


Allah'ım sen utandırma diyorum ve ben örmeye gidiyorum:))

Sevgiler..

16 Kasım 2011 Çarşamba

Renkliyim:)

Örgüyü ve özellikle tığ işini çok sevmeme rağmen ince ip ve şu incecik tığlarla aram hiç olmadı..Çok hevesli başlamıştım renkli motiflere.Amacım Peri'nin odasına örmekti rengarenk..
Ama ancak ve ancak iki peçete yapabildim.


Olsun ama yinede arada çıkarıp seyrediyorum onları.Böyle görüp mutlu oluyorum:))


Peri'nin odasında değişiklikler yapmak istiyorum.Ama sanırım yaza doğru gerçekleşecek bir plan bu,belki ondan sonra bunların devamını örüp odasında kullanabilirim..
O zamana kadar ben nerede istersem orada ikamet edecekler:)))


Mesela bugün kahve içerken eşlik ettiler bana...

Bu arada sayfamdaki sorun devam etmekte.Ayarları falan kontrol ettim ama yok düzelmedi..Bazen Reader ve Takip listelerinde gözükmesi 8-10 saati buluyor.Çok saçma..

15 Kasım 2011 Salı

Sıradan..

Bayramda almış eline daha önce ona aldığım ipleri ve şişleri geldi oturdu yamacıma.O da örgü örmek istiyormuş.Daha önce de bir kaç sefer beni görüp heveslendiği olmuştu ama dersleriyle ilgilensin diye ertelemiştim hep.Ama baktım çok hevesli,e birde tatil, başladım ona minik birşey..
İlk önce kırmızı iple üç dört sıra ördü.Kimisi sıkı,kimisi gevşek.Kiminin üstüne ipi atmış öylece diğer şişe geçmiş,kiminde ilmeği kaçırmış..
Bir ara üzüldü senin gibi olmuyor,dedi.Benim örgüm hiç güzel olmadı...:(
Sonra bu yeşile geçtik.Ona örgünün sabır ve dikkat işi olduğunu anlattım.
Bu kez büyük bir dikkatle ördü ve sonuç aşağıda..Yaşına göre kusursuza yakın bir örgü.
Dikkat işini hallettik ,sırada sabırla devam etmesini örmenmesi gerek.Lakin bu kadar ördü ve attı bir köşeye..

Elimde bir sürü yarım kalan ip var.Ve bende de hep yeni bir şeyler örerken yeni iplerle başlama takıntısı var.En azından bazıları değerlensin diye,ufak tefek şeyler örmeye başladım.
Peri'ye panço başlamadan önce elimdeki ipleri biraz azaltayım.Mesela şimdi elyaf kavanozumu giydirmek için ona örüyorum.
Aslında genetik bakımından şanslı bireylerden sayılırım.Hiç bir zaman çok kilolu olmadım.Peri'ye hamileyken bile..Birtek doğumdan sonra fazlalık üç kiloyu vermekte zorlandığımı hatırlıyorum..Zaten peşine hipertiroid'im çıkınca fazlasıyla verdim o üç kiloyu.
Ama şimdilerde kilo alıyorum hızla.Son aylarda tam üç kilo almışım..
Nedir benim bu üç kilo durumum anlamadım.
Kilo almamın sebebini düşünüyorum da acaba  tiroidlerim ters yönde hortlamış olabilir mi?Ya da annemin bayramda yaptığı baklavadan yerken abartmış olabilir miyim?Ya da bir kutu pişmaniyeyi tek başıma yediğimi düşünürsek onunda etkisi vardır sanırım..


Ben daha bu üç kilonun sebeplerini düşünedurayım,vermek adına hiç bir faaliyette bulunmak gelmiyor içimden.En trajik olanı da bu :/

14 Kasım 2011 Pazartesi

" Minik " tamamlandı;)

Aralık sonuna doğru doğacak olan güzel yeğenim için örmeye koyulduğum battaniyem sonunda bitti..Şimdi sahibine kavuşması ve onu sıcacık ısıtması için gün sayıyoruz..


Sağlıkla,gelsin dünyaya...
Battaniyemin adını  " Minik "  koydum.Minik yeğenimin minik battaniyesi:)))


Renk seçimi ve örülüş adımları bana ait..Aslında elimde bir tane örnek vardı ama onun örülüş sayıları farklıydı..Her insanın eli aynı düşmüyor ya o yüzden ben kendime göre çıkardım motifi....
İnce kurdele bulmakta başta zorlandım ama yılmadım.Bir kaç dükkan(beş altı da diyebiliriz) dolaştım  ve sonunda istediğim gibisini bulabildim :)


Astarlama işlemi beni biraz zorladı.Çünkü benim gibi hiç dikiş dikmesini bilmeyen biri için kes, ayarla,iğnele,dik...zordu tabi.Yani benim için zordu..
Ama tamamladım ya mutluyum :)

Hemen yeni bir örgü arayışına girdim ve Peri'ye panço örmek istediğimi farkettim.Aldım iplerimi,beklemedeler..Bir iki güne başlamak niyetindeyim..

11 Kasım 2011 Cuma

Bu bayram da geçti..

Günler geçiyor,bayramlar geçiyor,biz büyüyoruz,çocuklarımız büyüyor...
Her bayram ardında anılar bırakıyor..
En çok babaannemi arıyorum bayram günleri.En çok onu özlüyorum.Odasına giriyorum.Her yerde ondan izler.Ve dua ediyorum ona sessizce..
Odadan çıktıktan sonra bakıyorum hayat devam ediyor.Güle oynaya bayram havasında bir kız çocuğu...Öpüyorum onu kocaman..
Babasının doksan yaşına merdiven dayamış bir babaannesi var. Onu görmek için memleketine gitti.Belli mi olur belki bir daha göremem dedi.E oda haklı sadece bayramlarda vakit bulabiliyor.Bize yol uzun geldi,zaten geçen bayram yanındaydık.O sebepten biz evde kaldık..Gezdik,dolaştık,gönlümüzce eğlendik...


Dışarıda dolaşırken tesadüf bir oyun makinesinin önünden geçiyorduk.Peri'de oynamak istedi.Oyunun sonunda bu anahtarlığı kazandı.Bir gururluyuz ki sormayın gitsin (:


Nice bayramları sağlıkla geçirmek dileğiyle....(:



10 Kasım 2011 Perşembe

1881 - ....


Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü 
                                               ölümünün 73. yılında saygıyla,minnetle ve
                                                                                           özlemle anıyoruz...