27 Şubat 2011 Pazar
Dostlarla..
Epeyce bir süredir bende kaldığım yerden katılıyorum onlara.Her ay'ın son haftası görüşüp hasret gideriyoruz.Lise arkadaşlarımdan bahsediyorum.Biz beş kız liseden beri hiç kopmadık birbirimizden.
Gerçi benim onlardan önce evlenmem ve çocuk sahibi olmam beni biraz uzaklaştırmıştı bir dönem.
Onlar bekarlıklarının keyfini sürerlerken bende evde bebek pişpişliyordum.Kimseciklere bırakamıyordum prensesimi.Beş yaşına kadar da böyle oldu.
Beş yılın ardından biraz rahatladım..Artık anneme bırakıp çıkabiliyorum anlayacağınız.Ben Peri'mi büyüttüm de şimdi de bizim kızların afacanları çok küçük yani şimdi de onlar bebek büyütüyorlar.Bense keyif
yapıyorum.Heheheh:))Onlara tecrübelerimi aktarıyorum.Yok diş çıkarırken şunu yapın,yok sütten keserken bunu.Hoş hepsi çok bilgili ve donanımlı insanlar ama bundan banane.Ben bildiklerimi anlatayım da...:)))
Beraber bir yerlere gidip oturmak,bir şeyler yemek,sohbet etmek,onlarla bir fincan kahve içmek anlatılmaz bir keyif..
Eski defterleri açıyoruz bazen.Eski anıları..Kikir kikir gülüyoruz sonra neler yaşamışız diye..Özlüyoruz o günleri kısacık bir özlemin ardından bugünü yaşıyor olmaktan aslında çok daha mutlu olduğumuzu itiraf ediyoruz.Çünkü hepimiz dünyalar güzeli çocuklara sahibiz.Allaha şükrediyoruz bunun için.Bundan daha güzel birşey olabilir mi:)
Sohbetlerimizin en baş konusunu çocuklar kaplıyor hep.
Onlardan konuşmak güzel.İyi ki varlar ve bizim merkezimiz olmuşlar..
İşte dünde böyle güzel geçti.Kızlarla olmaktan çok mutluyum.Hepsini çok seviyorum.
İyi ki varlar...
Resim alıntı'dır.
25 Şubat 2011 Cuma
Dakikada 73 kelime..hiç fena değil:)
Son günlerde en çok neyin gerçekleşmesini istersin diye sorsanız herhalde Peri'nin okumasını hızlandırması diye cevap verirdim.En kısa sürede okumayı söken ikinci öğrenci olarak bu işi hızlandırma yönünde ilerleyememesi beni ziyadesiyle endişelendiriyordu.Hem beni hem öğretmenini...
Bizim çok değerli öğretmenimiz ,çocuklar sürekli okuma çalışması yapsın diye her ayın sonunda okuma yarışması yapıyor ve en iyi okuyana çok güzel bir belge ve minik bir ödül veriyor.Bunun birde en çok kitap okuyan ve en çok test çözen öğrenci diye farklı bölümleri var.
Peri kitap okuma ve test çözme de gayet ileride hatta ödülümüz ve belgemiz bile var ama iş hızlı okumaya gelince epeyce bir sıkıntı halindeydik.
Hani bazı kişiler gösterdiği performansla göz doldururlar ve sonra en ufak bir gerileme sonrasında çevresindekileri hayal kırıklığına uğratırlar ya bizimkisi de öyle oldu.Aslında Peri hiç gerilemedi.Ama bizim ve de öğretmenin beklentisi daha fazlaydı.
Çünkü çok kitap okuyordu ve böyle okumaya sıralamada yükseklerde olması gerekiyordu.Yarışma sırasında az okuyunca da çok üzülüyor ve bunu kendine dert yapıyordu.
Aslında bence herkesin okuma şekli farklıdır.Mesela ben acayip hızlı ve düzgün okurum.Ve okul dönemlerimde öğretmenlerim hep bana okuturdu ama eşim çok hızlı okuyamaz.
O yüzden başta Peri'nin okuma hızını çok önemsemedim ama ne zaman üzüldüğünü anladım bana da dert oldu.Şu bir aydır takip ettim.hızlı okuyamamasının sebebini en nihayetinde buldum..
Benim kuzum yarışma esnasında çok heyecanlanıyormuş.Ve bu heyecanı okumasını etkiliyormuş.
Ona heyecanlanmaması gerektiğini,sadece kelimelere odaklanması gerektiğini söyledim ve evde pratik yaptırdım.Başta yine çok heyecanlandı.Bir şeyler yapmak gerekiyordu ve onu da sonunda buldum...
İlk başlarda bir dakikada hep aynı kelime sayısı kadar okuyordu.O da 42 kelime kadar.
Bense artık her okuduğunda aslında öyle olmasa da her seferinde bir iki kelime fazla okuduğunu eğer böyle heyecanlanmadan devam ederse çok daha yükseklere çıkacağını söyledim.Peri'nin kendine güveni geldi ve bir süre sonra fark ettim ki kelime sayısı her okuduğunda gerçekten arttı.
Bu ay yine yarışma düzenlediler ve Peri çok büyük bir atağa geçerek 73 kelimeye ulaşmıştı.Oysa geçen ay sadece 41 kelime okumuştu.
Çok öptüm onu, çok sevdim ve onunla gurur duyduğumu söyledim.Oysa bana;
-Biliyor musun anneciğim bu sefer bacaklarım hiç titremedi,dedi. Yavrum kim bilir nasıl heyecan yapıyordu önceden.
Neyse kırdık ya sonunda artık gerisi gelir...diye ümit ediyorum:)))
ps.Öğretmenimiz hızlı okumanın sınavlarda çok gerekli olduğunu söylüyor.O yüzden çocuklara bu alışkanlığı kazandırmak istiyor.
Bizim çok değerli öğretmenimiz ,çocuklar sürekli okuma çalışması yapsın diye her ayın sonunda okuma yarışması yapıyor ve en iyi okuyana çok güzel bir belge ve minik bir ödül veriyor.Bunun birde en çok kitap okuyan ve en çok test çözen öğrenci diye farklı bölümleri var.
Peri kitap okuma ve test çözme de gayet ileride hatta ödülümüz ve belgemiz bile var ama iş hızlı okumaya gelince epeyce bir sıkıntı halindeydik.
Hani bazı kişiler gösterdiği performansla göz doldururlar ve sonra en ufak bir gerileme sonrasında çevresindekileri hayal kırıklığına uğratırlar ya bizimkisi de öyle oldu.Aslında Peri hiç gerilemedi.Ama bizim ve de öğretmenin beklentisi daha fazlaydı.
Çünkü çok kitap okuyordu ve böyle okumaya sıralamada yükseklerde olması gerekiyordu.Yarışma sırasında az okuyunca da çok üzülüyor ve bunu kendine dert yapıyordu.
Aslında bence herkesin okuma şekli farklıdır.Mesela ben acayip hızlı ve düzgün okurum.Ve okul dönemlerimde öğretmenlerim hep bana okuturdu ama eşim çok hızlı okuyamaz.
O yüzden başta Peri'nin okuma hızını çok önemsemedim ama ne zaman üzüldüğünü anladım bana da dert oldu.Şu bir aydır takip ettim.hızlı okuyamamasının sebebini en nihayetinde buldum..
Benim kuzum yarışma esnasında çok heyecanlanıyormuş.Ve bu heyecanı okumasını etkiliyormuş.
Ona heyecanlanmaması gerektiğini,sadece kelimelere odaklanması gerektiğini söyledim ve evde pratik yaptırdım.Başta yine çok heyecanlandı.Bir şeyler yapmak gerekiyordu ve onu da sonunda buldum...
İlk başlarda bir dakikada hep aynı kelime sayısı kadar okuyordu.O da 42 kelime kadar.
Bense artık her okuduğunda aslında öyle olmasa da her seferinde bir iki kelime fazla okuduğunu eğer böyle heyecanlanmadan devam ederse çok daha yükseklere çıkacağını söyledim.Peri'nin kendine güveni geldi ve bir süre sonra fark ettim ki kelime sayısı her okuduğunda gerçekten arttı.
Bu ay yine yarışma düzenlediler ve Peri çok büyük bir atağa geçerek 73 kelimeye ulaşmıştı.Oysa geçen ay sadece 41 kelime okumuştu.
Çok öptüm onu, çok sevdim ve onunla gurur duyduğumu söyledim.Oysa bana;
-Biliyor musun anneciğim bu sefer bacaklarım hiç titremedi,dedi. Yavrum kim bilir nasıl heyecan yapıyordu önceden.
Neyse kırdık ya sonunda artık gerisi gelir...diye ümit ediyorum:)))
ps.Öğretmenimiz hızlı okumanın sınavlarda çok gerekli olduğunu söylüyor.O yüzden çocuklara bu alışkanlığı kazandırmak istiyor.
24 Şubat 2011 Perşembe
Çok keyifli:)
Çok değerli arkadaşlarım Sezobigo'm ve İlknur'um yollamışlar bu ödülü bana.Seviyorum böyle etkinlikleri ben.Herkes birbirine yolluyor ne güzel.Alan razı veren razı.
Canım arkadaşlarım ikinize de çok çok teşekkür ederim.Cansınız:)))
Bende bu anlamlı ödülü
önce ikisine:)sonra;
Annesinin Gülü,Boyalıeller,Evimin İncileri Belgin,İkiz büyütmek,Kaan'la yaşamak,Karabidikim,Kayra'lı günler,Küçük Mucizem,Marifetli peri,Mine.tozanlioğlu,Nehir İda,resimli günlük,yaruze,taze anne,fragola,kızım ve ben'e gönderiyorum:)))
ps.Daha önce bu ödülü almış olanlar olabilir ama ne yapayım hepinizi keyifle okuyorum ve bende göndermek istiyorum..:)))
Canım arkadaşlarım ikinize de çok çok teşekkür ederim.Cansınız:)))
Bende bu anlamlı ödülü
önce ikisine:)sonra;
Annesinin Gülü,Boyalıeller,Evimin İncileri Belgin,İkiz büyütmek,Kaan'la yaşamak,Karabidikim,Kayra'lı günler,Küçük Mucizem,Marifetli peri,Mine.tozanlioğlu,Nehir İda,resimli günlük,yaruze,taze anne,fragola,kızım ve ben'e gönderiyorum:)))
ps.Daha önce bu ödülü almış olanlar olabilir ama ne yapayım hepinizi keyifle okuyorum ve bende göndermek istiyorum..:)))
23 Şubat 2011 Çarşamba
Artık O da Günlük Tutuyor...
Günlüklerim vardı benim tam on beş tane defterden oluşan..Hepsi üçer ortalı çizgiliydi.Ben sevmezdim öyle klasik günlük defterlerini.Hepsini kendim hazırlardım.Her defteri beyaz kartonla kaplar,üzerlerine yazılar yazar ,resimler,kartpostallar yapıştırırdım..
Severdim günlük tutmayı hemde çok..Uzun yıllar da yazdım böyle.
Eskiden günlük tutmak öyle kolay değildi daha doğrusu onu saklamak,gizli tutmak kolay değildi..Hele de evinizde bir abiniz varsa hiç kolay değildi..Aslında günlük tuttuğumu bilmiyordu o yüzden hani bilse acaba okurmuydu günlüklerimi.!!!Ama ben yine de okuma ihtimalinden rahatsızlık duyuyordum.
Onun bulmaması ve okumaması için birşeyler yapmalıydım.Kullanmadığı bir çantası vardı,hani şu şifreli olanlardan.Hani dönemin modası çantalar:))
Biten günlüklerimi onun içine koydum ve şifresini değiştirdim.İçinde de ıvır zıvır olduğunu söyledim.O yüzden kimsenin ilgisini çekmedi o çanta.Yatağın en arka köşesinde öylece bekledi..
Ama en yeni günlüğümü sürekli onun içinden alamayacağım için başka bir yer bulmalıydım.Biraz düşündükten sonra ona da yer bulmuştum.
O zamanlar odamda bir müzik setim vardı.Onun hoparlöründen bir tanesinin vidasını arkadan gevşettim ve onun içine koydum.Böylece çok rahat bir şekilde alıyordum içinden.Ahh o dönemler ahh ne fikirlerim varmış o zamanlarda:)))
Uzun yıllar muhafaza ettim günlüklerimi,gözüm gibi bakarken onlara bir gün birine/birşeye kızıp hepsini imha ettim.Ve bunun sebebi abim değildi...Yıllarca emek verip yazdığım günlüklerimi yaktım.On saniye içinde hepsi yok oldu..
Çok ağladım sonra..Düşündükçe de burkulur içim..
Geçenlerde Peri beğenmiş şu yukarıda gördüğünüz günlüğü.Günlük tutmayı çok seven biri olarak hemen aldım bende.Onun öyle saklama gibi bir derdi yok çünkü elektronik bir günlük bu ve sadece Peri'nin sesiyle açılıyor.Bir kalemi var ve bir de ışığı,yazdıklarını o ışığın sayesinde okuyabiliyor.Ve o ışıkta günlüğün içinde.Yani okumak için yine Peri'nin sesini algılaması gerekiyor..Onun haricinde başka kimse göremiyor yazdıklarını.Sihirli yani anlayacağınız.Tam da Peri'ye göre:)))
Şimdi istediğim inşallah bu hediye ona günlük tutmayı sevdirir ve uzun uzun yıllar günlük yazar kızım..Bunu çok istiyorum:))))
Severdim günlük tutmayı hemde çok..Uzun yıllar da yazdım böyle.
Eskiden günlük tutmak öyle kolay değildi daha doğrusu onu saklamak,gizli tutmak kolay değildi..Hele de evinizde bir abiniz varsa hiç kolay değildi..Aslında günlük tuttuğumu bilmiyordu o yüzden hani bilse acaba okurmuydu günlüklerimi.!!!Ama ben yine de okuma ihtimalinden rahatsızlık duyuyordum.
Onun bulmaması ve okumaması için birşeyler yapmalıydım.Kullanmadığı bir çantası vardı,hani şu şifreli olanlardan.Hani dönemin modası çantalar:))
Biten günlüklerimi onun içine koydum ve şifresini değiştirdim.İçinde de ıvır zıvır olduğunu söyledim.O yüzden kimsenin ilgisini çekmedi o çanta.Yatağın en arka köşesinde öylece bekledi..
Ama en yeni günlüğümü sürekli onun içinden alamayacağım için başka bir yer bulmalıydım.Biraz düşündükten sonra ona da yer bulmuştum.
O zamanlar odamda bir müzik setim vardı.Onun hoparlöründen bir tanesinin vidasını arkadan gevşettim ve onun içine koydum.Böylece çok rahat bir şekilde alıyordum içinden.Ahh o dönemler ahh ne fikirlerim varmış o zamanlarda:)))
Uzun yıllar muhafaza ettim günlüklerimi,gözüm gibi bakarken onlara bir gün birine/birşeye kızıp hepsini imha ettim.Ve bunun sebebi abim değildi...Yıllarca emek verip yazdığım günlüklerimi yaktım.On saniye içinde hepsi yok oldu..
Çok ağladım sonra..Düşündükçe de burkulur içim..
Geçenlerde Peri beğenmiş şu yukarıda gördüğünüz günlüğü.Günlük tutmayı çok seven biri olarak hemen aldım bende.Onun öyle saklama gibi bir derdi yok çünkü elektronik bir günlük bu ve sadece Peri'nin sesiyle açılıyor.Bir kalemi var ve bir de ışığı,yazdıklarını o ışığın sayesinde okuyabiliyor.Ve o ışıkta günlüğün içinde.Yani okumak için yine Peri'nin sesini algılaması gerekiyor..Onun haricinde başka kimse göremiyor yazdıklarını.Sihirli yani anlayacağınız.Tam da Peri'ye göre:)))
Şimdi istediğim inşallah bu hediye ona günlük tutmayı sevdirir ve uzun uzun yıllar günlük yazar kızım..Bunu çok istiyorum:))))
20 Şubat 2011 Pazar
Hem Mimim Var Hem de Ödülüm..Çok sevdim ikisini de:))
Öncelikle İçimizdeki Karnaval İlknur'cuğum beni bu ödüle layık görmüş.Çok büyük bir zevkle kabul ettim bende.Çok teşekkür ederim arkadaşım..
Bende Kaan'la Yaşamak , Boyalıeller , Düşlerin Rengi ve Fragola 'ya ve beni izleyen tüm arkadaşlarıma armağan etmek istiyorum.Kabul buyurursanız çok sevinirim:)))
Gelelim mime:)Öncelikle beni mimleyen arkadaşım sevgili Dilek'e teşekkür ediyorum.
Ve heyecanla cevaplara geçmek istiyorum..
1) Gün içerisinde eğer gerçekleşirse şok geçireceğin şey?
2) Gördüğün zaman eğer almazsam uyuyamam dediğin şey?
3) Uğruna diyetini bir kalemde bozduğun şey?
Nutella'ya hiç bir zaman hayır diyemem.Ve öyle keyifle yerim ki ne diyet kalır ortada ne Nutella:)
4) Uğurun varmı, uğurun?
Uğurum benim Peri'm. Daha ne olsun:)
5) Kendine yakıştırdığın renk?
Siyah , beyaz ve de kırmızı..
6) Kendine yakıştırdığın takın?
Babaanneciğimin hatırası küpelerim..
7) Takıntın?
8) Bavulum çoktan hazır,Gitmek istediğim şehir,ülke?
9) Ben bu şarkıyı duyunca şakırım...
Aslında sevdiğim her şarkıyı şakırım. Ama Serdar Ortaç'ın şarkılarını illa şakırım..Hadii çal giderken kapımı,nefes aldığım süre...:)
10) Solunda ne var?
Peri'nin oyuncak mikro dalgası:)))
İçimizdeki karnaval , Taze Anne ve fashiONözge 'yi mimliyorum.Şimdiden kolaylıklar diliyorum canlarım..Tabi cevaplamak isterseniz..istemezseniz de cevaplamak zorunda değilsiniz.Sizin canınız sağolsun amannn maksat mimsiz kalmayalım:)))
Bende Kaan'la Yaşamak , Boyalıeller , Düşlerin Rengi ve Fragola 'ya ve beni izleyen tüm arkadaşlarıma armağan etmek istiyorum.Kabul buyurursanız çok sevinirim:)))
Gelelim mime:)Öncelikle beni mimleyen arkadaşım sevgili Dilek'e teşekkür ediyorum.
Ve heyecanla cevaplara geçmek istiyorum..
1) Gün içerisinde eğer gerçekleşirse şok geçireceğin şey?
Piyangodan şöyle büyük ikramiye çıksa fena olmaz hani.Şok geçirmeme sebeptir:)
Kendim için değil ama Peri'nin istediği bir şeyi mutlaka almak isterim.Almazsam eğer vicdan
yaparım ve uyuyamam..
yaparım ve uyuyamam..
Nutella'ya hiç bir zaman hayır diyemem.Ve öyle keyifle yerim ki ne diyet kalır ortada ne Nutella:)
4) Uğurun varmı, uğurun?
Uğurum benim Peri'm. Daha ne olsun:)
5) Kendine yakıştırdığın renk?
Siyah , beyaz ve de kırmızı..
6) Kendine yakıştırdığın takın?
Babaanneciğimin hatırası küpelerim..
7) Takıntın?
Elimdeki bir işi bitirmeden(yani kitap okuyorsam okuduğum sayfayı bitirmeden ya da örgü
örüyorsam o sırayı bitirmeden)başka bir işe geçmem..Başım ağrır sonra..
örüyorsam o sırayı bitirmeden)başka bir işe geçmem..Başım ağrır sonra..
İtalya ve İspanya(özellikle Barcelona)
Aslında sevdiğim her şarkıyı şakırım. Ama Serdar Ortaç'ın şarkılarını illa şakırım..Hadii çal giderken kapımı,nefes aldığım süre...:)
10) Solunda ne var?
Peri'nin oyuncak mikro dalgası:)))
İçimizdeki karnaval , Taze Anne ve fashiONözge 'yi mimliyorum.Şimdiden kolaylıklar diliyorum canlarım..Tabi cevaplamak isterseniz..istemezseniz de cevaplamak zorunda değilsiniz.Sizin canınız sağolsun amannn maksat mimsiz kalmayalım:)))
19 Şubat 2011 Cumartesi
Uçurtma Sevdası
Tam da uçurtma havası vardı bugün İstanbul'da.Güzel,sıcak ve güneşli.Arada esiyordu esmesine de o da bizim uçurtmanın işine yarıyordu.
Çok eğlendik uçururken.Sahile indik önce.Güzel bir yürüyüş yaptık.Peri simit istedi,aldık.Biraz kendisi yedi biraz martılara yedirdi..
Uçurtma uçurduk bugün biz.Acayip eğlendik.Önce ben aldım elime ve ben denedim uçurtmayı ama benim halimi bir görseniz baba kız çok güldüler içinde bulunduğum duruma.
Düşünsenize ben önde uçurtma arkada deli gibi koşan bir kadın.Ne yani gülerlerse gülsünler,ben koşarken ve uçurtmanın göklerde süzüleceğini hayal ederken çok mutluydum ,çok özgür hissettim kendimi.
Uçurtmam iki kez ağaçlara takıldı,iki kez hiç havalanamadı ve bir kez de havalandı fakat kısa sürede yere çakıldı.Üzülmüştüm,oysa ki taa çok yükseğe çıkmasını ümid etmiştim.
Benim ümitsizliğim karşısında Kartal aldı uçurtmayı ve benim için havalandırdı.Tek denemede uçurtma istediğimiz yüksekliğe ulaşmıştı.Tekniğini biliyormuş beyimiz..
Neyse uçtu ya o bize yeter..Peri'de çok mutluydu,uçurtma havalandıktan sonra hep o tuttu:))
Sonra eve geldik ve bizimkinin canı balık istemiş.Hemen aldırıp yaptım.Çok seviyor balık yemeği Peri..Bende sıkça yapıyorum zaten..:)
17 Şubat 2011 Perşembe
Demek İstediği..!!!
-Hadi kızım uyku vaktin geldi.
-Tamam anne,birazdan yatacağım.
-Hayır bebeğim birazdan değil,dişler fırçalansın ve doğru yatağa.
-Ahh annem ya,ah yaa,offf yaa.Şimdi sırasımı uyumanın yaa..
-Hadi,hadi,haaaadi...
Dişler fırçalanır,pijaması giyilir,uyku öpücüğü,dur sırtını da güzelce örtelimm,tamamdır.
-İyi geceler dünyam.
-İyi geceler annem..
......İki dakika sonra.
Peri'nin odasından sesler geliyor,gidip baksam iyi olacak.
Gittiğimde Peri'yi yere uzanmış vaziyette gören ben şaşkın şaşkın,bakıyorum.
-He anneciğim,sen mi geldin?Bende ESGERGİZ yapıyorum da,ESGERGİZİM 'i bitirip hemen yatacağım..
...............................................................!!!
-Tamam anne,birazdan yatacağım.
-Hayır bebeğim birazdan değil,dişler fırçalansın ve doğru yatağa.
-Ahh annem ya,ah yaa,offf yaa.Şimdi sırasımı uyumanın yaa..
-Hadi,hadi,haaaadi...
Dişler fırçalanır,pijaması giyilir,uyku öpücüğü,dur sırtını da güzelce örtelimm,tamamdır.
-İyi geceler dünyam.
-İyi geceler annem..
......İki dakika sonra.
Peri'nin odasından sesler geliyor,gidip baksam iyi olacak.
Gittiğimde Peri'yi yere uzanmış vaziyette gören ben şaşkın şaşkın,bakıyorum.
-He anneciğim,sen mi geldin?Bende ESGERGİZ yapıyorum da,ESGERGİZİM 'i bitirip hemen yatacağım..
...............................................................!!!
Ayıcıklı Saat
Bugünlerde hep ayıcıklardan gidiyoruz bakalım.Önce örgü ayıcık motifi şimdi de ayıcık saat.Hadi hayırlısı.
Peri'nin öğretmeni dün saat okumayı öğretmiş ve evde hepsinin birer saat yapmasını istemiş.Ödevleri yaptıktan sonra bizde koyulduk kartondan saat yapmaya.Düştü iş başa tabi.Evdeki kartonlardan böyle birşey çıktı ortaya.Ayıcığı ben çizmiş olsamda keserken ve yapıştırırken yardım istedim Peri'den.Onun eli de değsin,beraber yaptık desin diye..
Aslında daha güzel olabilirdi ama zaman kısıtlıydı ve ancak bu çıktı.Hoş sınıftakiler çok beğenmiş ve öğretmeni de öyle.
Akrep ve yelkovan'ın hareketli olmasını istedim ve nasıl yapacağımı bilemedim.Sonra bir tel olsa bana yardımcı olabilir diye düşündüm.Tel yoktu tabi ama Peri'nin kullanmadığı bir gece lambası vardı,bende onun kablosunu çıkarıp ve ondan bir parça keserek içindeki teli kullandım.Kendi mekanizmamı kendim yaptım:)Gerçi çalışan bir gece lambasının hiç sorunsuz kablosu heba oldu ama ne yapayım.Çocuğun saati hareketsiz mi olsun:))
Hem bu saatle pratik yaparız,çalışırız diye düşündüm.Hareketli olmasını o yüzden de istemiştim ama öğretmeni pano'ya asmış.Onunla çalışamasakta Peri saatinin panoya asıldığına memnun.Önemli olanda bu..
Kablosu tarafımdan zayi edilmiş gece lambası:)
Peri'nin öğretmeni dün saat okumayı öğretmiş ve evde hepsinin birer saat yapmasını istemiş.Ödevleri yaptıktan sonra bizde koyulduk kartondan saat yapmaya.Düştü iş başa tabi.Evdeki kartonlardan böyle birşey çıktı ortaya.Ayıcığı ben çizmiş olsamda keserken ve yapıştırırken yardım istedim Peri'den.Onun eli de değsin,beraber yaptık desin diye..
Aslında daha güzel olabilirdi ama zaman kısıtlıydı ve ancak bu çıktı.Hoş sınıftakiler çok beğenmiş ve öğretmeni de öyle.
Akrep ve yelkovan'ın hareketli olmasını istedim ve nasıl yapacağımı bilemedim.Sonra bir tel olsa bana yardımcı olabilir diye düşündüm.Tel yoktu tabi ama Peri'nin kullanmadığı bir gece lambası vardı,bende onun kablosunu çıkarıp ve ondan bir parça keserek içindeki teli kullandım.Kendi mekanizmamı kendim yaptım:)Gerçi çalışan bir gece lambasının hiç sorunsuz kablosu heba oldu ama ne yapayım.Çocuğun saati hareketsiz mi olsun:))
Hem bu saatle pratik yaparız,çalışırız diye düşündüm.Hareketli olmasını o yüzden de istemiştim ama öğretmeni pano'ya asmış.Onunla çalışamasakta Peri saatinin panoya asıldığına memnun.Önemli olanda bu..
Kablosu tarafımdan zayi edilmiş gece lambası:)
15 Şubat 2011 Salı
Minik ayıcıklar..
Bunlarla oyalanıyorum bu günlerde.Kartal'ın doğacak ikiz yeğenleri için başladım ama onlar doğmadan bitirebilirmiyim emin değilim:))Okul başladı ya aldı beni bir koşuşturma.Vakit bulamıyorum hiç.İşte akşamdan akşama ne örebilirsem.Ne yapayım bende bitirince veririm artık..
Saatte epey olmuş,birazdan Peri'yi almaya gitmeliyim.Örgümü bitirince sizinle paylaşırım:)))
Saatte epey olmuş,birazdan Peri'yi almaya gitmeliyim.Örgümü bitirince sizinle paylaşırım:)))
14 Şubat 2011 Pazartesi
Biraz Daha Uyumak İstiyormuş!!!
Tüm derdi buymuş.Biraz daha uyumak ama olmaz ki.Zaten biraz fazla uyusun diye erken kaldırmıyorum kuzumu ama sonuçta onunda bir şekilde uyanıp okula gitmesi gerekiyor.
Dün akşam sanki yarında tatilmiş gibi geç saate kadar uyumayıp şu dans yarışmasını izledi.Fanatik Bjk'li olmasının yanı sıra bir de Pascal hayranı oldu bizimki.Onun kazanması için dua etti,heyecanlandı,annesinin telefonundan bir iki kere mesaj attı.Ve bunların sonunda final anını izlemek istedi.
Dans etmeyi de çok sever Peri dans izlemeyi de...
Programın bitmesi uzun sürdü ve mutlaka izleyenleriniz olmuştur,Pascal kardeş ikinci oldu.Yüzü düştü bizimkinin yere.Hemen anne devrede;
-Bak anneciğim,orda kazanan yada kaybeden yok.Hepsi birinci oldu aslında.Bu yarışmayı okul yapmak için düzenlediler.Sende mesaj gönderip bu projeye destek verdin.Yani herşey amacına ulaştı.Bak hiç biri üzülmüyor hepsi de çok mutlu..
Neyse ki hemen ikna oldu da çok uzamadı bu fasıl.Uzamadı diyorum ama uyumak için epeyce geç kalmıştı zaten.
Sabah Peri'yi kaldırdığımda hiç tereddütsüz kalktı ve banyoya girdi.Daha yüzünü yıkarken başladı ağlama faslı.Çıktığında nasıl akıyor gözlerden yaşlar..
Bende anlamadım ilk önce,normal kalktı ya.Niye ağladığını sordum.Cevabı;
-Amaaa benim çok uykum varrrrrr!!!öhüüü öhühüüüü..,oldu.
-Bu akşam hepimiz erken yatarız,uykumuzu alırız,tamam mı tatlım ağlama artık?,dediğimde ise dün akşam uyumak istemediğini hatırladı ve;
-Anne ben senin sözünü dinlemiyorum dimi,dün uyu demiştin sen bana.Özür dilerim anne,Öhüühüühüüü diye koptu Peri kızı.
Sarıldık birbirimize ana kız,bir süre duygusala bağladıktan sonra normal hayata dönüş yaptık.
Ne iyiydi iki hafta..Ne rahattı..Ben bile zorlandım bu gün ama yapacak birşey yok.Bir iki güne gireriz okul moduna..
Sabah sabah böyleydi bizim evde durumlar.
Neyse tatil bitti ya bir süre ihmal ettiğim evime biraz ilgi göstereyim bugün bari.Ben kaçtım şimdilik.Çok işim var çünkü çokkk...
Dün akşam sanki yarında tatilmiş gibi geç saate kadar uyumayıp şu dans yarışmasını izledi.Fanatik Bjk'li olmasının yanı sıra bir de Pascal hayranı oldu bizimki.Onun kazanması için dua etti,heyecanlandı,annesinin telefonundan bir iki kere mesaj attı.Ve bunların sonunda final anını izlemek istedi.
Dans etmeyi de çok sever Peri dans izlemeyi de...
Programın bitmesi uzun sürdü ve mutlaka izleyenleriniz olmuştur,Pascal kardeş ikinci oldu.Yüzü düştü bizimkinin yere.Hemen anne devrede;
-Bak anneciğim,orda kazanan yada kaybeden yok.Hepsi birinci oldu aslında.Bu yarışmayı okul yapmak için düzenlediler.Sende mesaj gönderip bu projeye destek verdin.Yani herşey amacına ulaştı.Bak hiç biri üzülmüyor hepsi de çok mutlu..
Neyse ki hemen ikna oldu da çok uzamadı bu fasıl.Uzamadı diyorum ama uyumak için epeyce geç kalmıştı zaten.
Sabah Peri'yi kaldırdığımda hiç tereddütsüz kalktı ve banyoya girdi.Daha yüzünü yıkarken başladı ağlama faslı.Çıktığında nasıl akıyor gözlerden yaşlar..
Bende anlamadım ilk önce,normal kalktı ya.Niye ağladığını sordum.Cevabı;
-Amaaa benim çok uykum varrrrrr!!!öhüüü öhühüüüü..,oldu.
-Bu akşam hepimiz erken yatarız,uykumuzu alırız,tamam mı tatlım ağlama artık?,dediğimde ise dün akşam uyumak istemediğini hatırladı ve;
-Anne ben senin sözünü dinlemiyorum dimi,dün uyu demiştin sen bana.Özür dilerim anne,Öhüühüühüüü diye koptu Peri kızı.
Sarıldık birbirimize ana kız,bir süre duygusala bağladıktan sonra normal hayata dönüş yaptık.
Ne iyiydi iki hafta..Ne rahattı..Ben bile zorlandım bu gün ama yapacak birşey yok.Bir iki güne gireriz okul moduna..
Sabah sabah böyleydi bizim evde durumlar.
Neyse tatil bitti ya bir süre ihmal ettiğim evime biraz ilgi göstereyim bugün bari.Ben kaçtım şimdilik.Çok işim var çünkü çokkk...
13 Şubat 2011 Pazar
12 Şubat 2011 Cumartesi
Buz macerası ve ördekler..
Önümüzdeki günlerde soğuklar ve kar!!! geri dönüyormuş.Bizde soğuk bastırdığında hiç bir yere çıkmak istemeyeceğimizden bugün gezelim dedik.
Güneş sıcacık enerjisini dağıtırken etrafa biraz açık havada dolaştık.
Gezintimiz sırasında bu ördeklerle karşılaştık..
Yanlarına gidip onları sevmek isteyen Peri'ye çok sıcakkanlı davranmadılar.
Oysa ki Peri çitleri aştı onlara daha yakın olabilmek için.Onlarsa korktular malesef ve badi badi uzaklaştılar yanından...
Biz biraz daha dışarda dolaştıktan sonra ben üşüdüğümü farkettim.Çünkü güneşe aldanıp üzerime ince birşey giymiştim ve ne kadar güneş olsada akşama doğru hava serinledi.
Bizde alışveriş merkezine gittik.
Peri geçenlerde görüp buz pateni kaymak istediğini söylemişti.O zama zamanımız kısıtlıydı ve kayamamıştı.Bugün zamanıdır dedik ve kaymasına izin verdik:)
Peri ilk kez kaymayı deneyeceği için ona bir hoca eşlik etti.Önce biraz tedirginlik yaşadı ama o tedirginliği üzerinden çabuk attı ve hocanın talimatlarını uygulamaya başladı.
İlk sefere göre gayet başarılıydı.Hoca ilk beş dakikadan sonra Peri'nin ellerini tutmayı bıraktı.Yere renkli materyaller koydu ve bizim kızda onları bir güzel topladı:)
Düştüğünde nasıl kalkması gerektiğini,dengesi bozulduğu anda nasıl yere sağlam basması gerektiğini falan öğrendi..
İki-üç kez düşmüş olsa bile,sonunda çok mutlu bir şekilde ayrıldı buz pistinden..Her gün gelmek istediğini söyledi.
Hergün gelemesekte fırsat buldukça getirmek istiyorum bende.
Peri'yi pistte izlemek çok keyif verdi bize..
Güneş sıcacık enerjisini dağıtırken etrafa biraz açık havada dolaştık.
Gezintimiz sırasında bu ördeklerle karşılaştık..
Yanlarına gidip onları sevmek isteyen Peri'ye çok sıcakkanlı davranmadılar.
Oysa ki Peri çitleri aştı onlara daha yakın olabilmek için.Onlarsa korktular malesef ve badi badi uzaklaştılar yanından...
Biz biraz daha dışarda dolaştıktan sonra ben üşüdüğümü farkettim.Çünkü güneşe aldanıp üzerime ince birşey giymiştim ve ne kadar güneş olsada akşama doğru hava serinledi.
Bizde alışveriş merkezine gittik.
Peri geçenlerde görüp buz pateni kaymak istediğini söylemişti.O zama zamanımız kısıtlıydı ve kayamamıştı.Bugün zamanıdır dedik ve kaymasına izin verdik:)
Peri ilk kez kaymayı deneyeceği için ona bir hoca eşlik etti.Önce biraz tedirginlik yaşadı ama o tedirginliği üzerinden çabuk attı ve hocanın talimatlarını uygulamaya başladı.
İlk sefere göre gayet başarılıydı.Hoca ilk beş dakikadan sonra Peri'nin ellerini tutmayı bıraktı.Yere renkli materyaller koydu ve bizim kızda onları bir güzel topladı:)
Düştüğünde nasıl kalkması gerektiğini,dengesi bozulduğu anda nasıl yere sağlam basması gerektiğini falan öğrendi..
İki-üç kez düşmüş olsa bile,sonunda çok mutlu bir şekilde ayrıldı buz pistinden..Her gün gelmek istediğini söyledi.
Hergün gelemesekte fırsat buldukça getirmek istiyorum bende.
Peri'yi pistte izlemek çok keyif verdi bize..
11 Şubat 2011 Cuma
Peri Yardımcım Olursa.. (Bölüm 2)
Peri çok alıştı bu işe.Bugün yine bana yemek yaparken yardım etmek istedi..
Çökertme kebabı yaparken bana yardım eden Peri'yi kırmam mümkün olabilir mi..:)O yüzden hiç tereddüt etmeden kabul ettim yardım teklifini:))Bi de Peri'nin eli gerçekten yatkın yemek yapmaya.Hani söylemeden geçemeyeceğim bu konuda çok becerikli.Aynı annesine çekmiş....diyemeyeceğim çünkü ben küçükken hiç anlamazdım bu işlerden..Peri ise daha minicikken anneannesiyle sarma sarmaya falan çalışırdı.
Şimdilerde seviyorum yemek yapmayı özellikle Peri doğduktan sonra mutlaka bulunur oldu buzdolabımda iki kap ev yemeği.İşte böyle kısa bir girişten sonra gelelim yaptığımız yemeğimize..
Bugün Bamya yemeği yapmaya karar verdim.Yazın ayıklayıp dondurucuya altı yedi poşet koymuştum.İşte onlardan birini çıkardım.Peri bamyayı görünce birazda ekşi bir suratla(çoğu çocuk gibi malesef oda bamya yemiyor.)
-Ben ne yapayım anne?,dedi.
-Sen bugün domates doğra kızım,dedim.Domatesin kabuklarını soyup koydum önüne,o da doğradı..
Sonra da oyalanması için yarım limon verdim ve onu sıkmasını istedim..
Bende bu arada diğer malzemeleri hazırladım.Ve yemeğimizi pişirdik..
Bamya yemeğinin tarifini yazmadım ama isteyen olursa hemen yazabilirim:)
Çökertme kebabı yaparken bana yardım eden Peri'yi kırmam mümkün olabilir mi..:)O yüzden hiç tereddüt etmeden kabul ettim yardım teklifini:))Bi de Peri'nin eli gerçekten yatkın yemek yapmaya.Hani söylemeden geçemeyeceğim bu konuda çok becerikli.Aynı annesine çekmiş....diyemeyeceğim çünkü ben küçükken hiç anlamazdım bu işlerden..Peri ise daha minicikken anneannesiyle sarma sarmaya falan çalışırdı.
Şimdilerde seviyorum yemek yapmayı özellikle Peri doğduktan sonra mutlaka bulunur oldu buzdolabımda iki kap ev yemeği.İşte böyle kısa bir girişten sonra gelelim yaptığımız yemeğimize..
Bugün Bamya yemeği yapmaya karar verdim.Yazın ayıklayıp dondurucuya altı yedi poşet koymuştum.İşte onlardan birini çıkardım.Peri bamyayı görünce birazda ekşi bir suratla(çoğu çocuk gibi malesef oda bamya yemiyor.)
-Ben ne yapayım anne?,dedi.
-Sen bugün domates doğra kızım,dedim.Domatesin kabuklarını soyup koydum önüne,o da doğradı..
Sonra da oyalanması için yarım limon verdim ve onu sıkmasını istedim..
Bende bu arada diğer malzemeleri hazırladım.Ve yemeğimizi pişirdik..
Bamya yemeğinin tarifini yazmadım ama isteyen olursa hemen yazabilirim:)
9 Şubat 2011 Çarşamba
Peri'ye halı ördüm :)
Hani annem geçenlerde bana ip almıştı,hani oyalanırsın kızım,demişti.Burada bahsetmiştim hatta o ipten..
İşte Peri'nin odası için ördüm bende..Öreli oluyor epeyce ama bir fotoğrafını çekip sizlerle paylaşamamıştım.Bugün zamanıdır dedim ve aldım elime makineyi:)
Peri'nin odası küçük olduğu için ben de çok büyük örmek istemedim.
10 numara şişle(uzun şişlerden ) 75 ilmekle başladım.Haroşa (umarım doğru yazmışımdır) şeklinde ördüm. 3,5 kg kadardı ipim ve hepsini kullandım..Basit bir örnek olduğu için çabucak bitti.
Görenler beğendi.Renginden dolayı sanırım sıcacık bir hava kattı odaya.
Yatağın üzerindeki örtüyü de ben ördüm.Yayınladım mı daha önce hatırlamıyorum.Onu örmesi de çok eğlenceliydi:)
8 Şubat 2011 Salı
Bir tuhaf rüya ve puzzle aşkına...:)
Gece beraber uyuduk Peri'mle.Tatil olduğu için doya doya sarılıp uyumak istedik ikimizde.Babamıza da saygı duyup fikrimize diğer odaya geçmek düştü...mecburenn:)
Gece 04:00 gibiydi Peri beni çekiştirip uyandırdı.Ben uyandığımda Peri'nin aslında tamamen uyanmamış
olduğunu farketmem zor olmadı.Elleriyle yüzümü sevip;
-anne o çizmelerin siyahı da varmış.(Burada bir ayrıntıya dikkat çekmek isterim.Rüyasında bile çizme,ayakkabı vs. görüyor bizim kız.Kadın değil miyiz hepimiz.)
-ne çizmesi kuzum!?
-yaa anne varya tüylü çizmeler..Onların siyahı da varmış.
-ee n'olmuş varsa?
-aynı Abiye Kuzu'ydu ama.
-ne?
-aynı Abiye Kuzu'ydu.
-!!! (ufak çaplı bir şaşkınlık ve anlamaya çalışmak için biraz düşündüm.)
-.... (bizimkinde ses yok,bu arada arkasını döndü bana.)
-kızım çizmemi Abiye Kuzu'ya benziyordu!!
-kaç kere diyeceğim anne.evetttt....
-!!! Nasıl ya????
Benim anlamamış olmama sinirlenmişti.Sonra da zaten uyumasına devam etti..
Söyler misiniz Allah aşkına ben bu hikayeden ne anlamalıyım???
(bu arada sabah uyandığında sordum ama pek bir şey hatırlamıyordu kuzu..)
Bu puzzle karne hediyesi geldi Peri'ye..Çok sevdi.Kutunun için de iki ayrı resim var birleştirilmesi gereken..
Aslında basit geldi Peri için.Sanırım ona daha fazla parçalı puzzle'lar almam gerekecek..
Hatta bir tane de kendime 1500 'lü istiyorum..
Oyalanırız işte n'olcek:)))
Gece 04:00 gibiydi Peri beni çekiştirip uyandırdı.Ben uyandığımda Peri'nin aslında tamamen uyanmamış
olduğunu farketmem zor olmadı.Elleriyle yüzümü sevip;
-anne o çizmelerin siyahı da varmış.(Burada bir ayrıntıya dikkat çekmek isterim.Rüyasında bile çizme,ayakkabı vs. görüyor bizim kız.Kadın değil miyiz hepimiz.)
-ne çizmesi kuzum!?
-yaa anne varya tüylü çizmeler..Onların siyahı da varmış.
-ee n'olmuş varsa?
-aynı Abiye Kuzu'ydu ama.
-ne?
-aynı Abiye Kuzu'ydu.
-!!! (ufak çaplı bir şaşkınlık ve anlamaya çalışmak için biraz düşündüm.)
-.... (bizimkinde ses yok,bu arada arkasını döndü bana.)
-kızım çizmemi Abiye Kuzu'ya benziyordu!!
-kaç kere diyeceğim anne.evetttt....
-!!! Nasıl ya????
Benim anlamamış olmama sinirlenmişti.Sonra da zaten uyumasına devam etti..
Söyler misiniz Allah aşkına ben bu hikayeden ne anlamalıyım???
(bu arada sabah uyandığında sordum ama pek bir şey hatırlamıyordu kuzu..)
Bu puzzle karne hediyesi geldi Peri'ye..Çok sevdi.Kutunun için de iki ayrı resim var birleştirilmesi gereken..
Aslında basit geldi Peri için.Sanırım ona daha fazla parçalı puzzle'lar almam gerekecek..
Hatta bir tane de kendime 1500 'lü istiyorum..
Oyalanırız işte n'olcek:)))
6 Şubat 2011 Pazar
Peri Yardımcım Olursa..
Dün tüm gün evdeydik.Peri ile başbaşa.Kartal Beşiktaş maçını izlemeye gitti.Eve dönmesi akşamı buldu...
Bizde Peri ile hopladık,zıpladık,bolca koklaştık...
Ardından biraz oynadıktan sonra beraber yemek yapmaya karar verdik.Geçen Taze Anne' de gördüğüm Çökertme kebabı'nı yapmak istedim..Öncelikle bu tarif için Taze anne'me teşekkür ederim:)
Peri bana patates doğrayarak yardım etti.Nasıl dikkatli doğruyor anlatamam.Önce doğradı sonra bunlar kalın oldu dedi tekrar ortalarından kesti..Sonra bir ara eti de doğramayı istedi.Önce izin vermedim baktım çok istedi kıyamadım ama dikkat etmesini söyledim.Zaten bir kez denedi ve kesemeyeceğini anlayınca bıraktı..
Tarifi yazsam mı diye düşündüm ama Taze anne zaten çok açık yazmış ben sadece ölçülerde değişiklik yaptım.Yoğurt daha fazla koydum mesela,sarımsak ta öyle..Sonra ben kabak koymadım çünkü evde yoktu:(
Ama genel malzemeler ve yapılışını aynen uyguladım.
Sonuçta nasıl birşey çıktı ortaya derseniz....
Bizde Peri ile hopladık,zıpladık,bolca koklaştık...
Ardından biraz oynadıktan sonra beraber yemek yapmaya karar verdik.Geçen Taze Anne' de gördüğüm Çökertme kebabı'nı yapmak istedim..Öncelikle bu tarif için Taze anne'me teşekkür ederim:)
Tarifi yazsam mı diye düşündüm ama Taze anne zaten çok açık yazmış ben sadece ölçülerde değişiklik yaptım.Yoğurt daha fazla koydum mesela,sarımsak ta öyle..Sonra ben kabak koymadım çünkü evde yoktu:(
Ama genel malzemeler ve yapılışını aynen uyguladım.
Sonuçta nasıl birşey çıktı ortaya derseniz....
Ben beğendim..Peri'de beğendi..Babamız..ona sürpriz oldu bu yemek ve o da çok beğendi..
He bir de babaanne sürprizi vardı yemekte.Aslında bu yemeğin yanına bende bulgur pilavı yapmıştım ama fotoğraflayamadım.Şimdi tam yemekte ayıp olur dedim.Bir tek bu fotoğrafı çekebildim.
Onu da çaktırmadan:)))
4 Şubat 2011 Cuma
Sadece Bir Rüya Olmasını İsterdim :(
Dün akşamdı.Dışarı çıkıp alışveriş yaptım.Peri hala anneannesinde...O öyle çarşıydı,marketti pek hoşlanmaz.Sıkılıyor çocuk.Bende hazır o yokken gideyim rahat rahat alışveriş yapayım dedim.
Evden çıkıp alışverişimi yaptım ve almam gereken herşeyi aldım.Epeyce bir yorulsam da hadi dedim evde bol bol dinlenirim.
Eve geldim.Işığı açtım ve botlarımı çıkaracakken halı takıldı gözüme.Halının bir kısmının rengi daha koyu duruyordu sanki.Işık yanılsaması herhalde dedim ve içeri girdim.Odaya yönelmiştim ki ayaklarımın ıslandığını farkettim.Tam da mutfağın önünden geçiyor olan ben yüzümü o yana çevirdiğimde ne göreyim!!!
Mutfak yüzüyor..Resmen mutfak yüzüyor.Suyun nereden gelebileceğini düşündüm sonra aklıma yan komşular geldi.Kapılarına gittiğimde yanlış düşünmediğimi gördüm.Bu su onlardan gelmişti..Tesisatla ilgili bir sorun vardı ortada.Ama ben evin bu halini görünce onlara da biraz tavır yaptım.Çünkü geldiklerinden beri sürekli evin bir yerleriyle oynuyorlar.Kırıyorlar,değiştiriyorlar,tekrar yapıyorlar....vs.Oyuncak gibi oynuyorlar sürekli.. Neyse konumuza dönecek olursak onlar durumu farkeder farketmez önlemini almışlar ama ya ben....
Ben evde olmadığım için sular akmış...akmış..akmışş..
Düşünün taa girişe kadar gelmiş.
Neyse ki bir süre sonra su vanasını kapamayı akıl etmişler ama benim mutfağın halinin önüne geçememiş bu durum.
Sonuç..bir saat suları çekmeye uğraştım.Tam temizlendi artık kurur derken tekrar tekrar sızan suları çekmeye uğraştım.Mutfak ve girişteki halılar su içinde olduğundan onlar için çözüm yolu aradım.İlk etapta balkona çıkardım suları biraz kurusun diye ama yıkatmam gerekecek onları.Birazdan arayacağımda gelip alsınlar.
Ve tüm bunların sonunda eve gelen kocamı zaten yorgun olan ben iyice pestil kıvamında karşıladım.
Canım benim halimi anladı da dışarıda yemek yemeyi teklif etti.
Neyse ki günün sonu keyifli bitti :))
Evden çıkıp alışverişimi yaptım ve almam gereken herşeyi aldım.Epeyce bir yorulsam da hadi dedim evde bol bol dinlenirim.
Eve geldim.Işığı açtım ve botlarımı çıkaracakken halı takıldı gözüme.Halının bir kısmının rengi daha koyu duruyordu sanki.Işık yanılsaması herhalde dedim ve içeri girdim.Odaya yönelmiştim ki ayaklarımın ıslandığını farkettim.Tam da mutfağın önünden geçiyor olan ben yüzümü o yana çevirdiğimde ne göreyim!!!
Mutfak yüzüyor..Resmen mutfak yüzüyor.Suyun nereden gelebileceğini düşündüm sonra aklıma yan komşular geldi.Kapılarına gittiğimde yanlış düşünmediğimi gördüm.Bu su onlardan gelmişti..Tesisatla ilgili bir sorun vardı ortada.Ama ben evin bu halini görünce onlara da biraz tavır yaptım.Çünkü geldiklerinden beri sürekli evin bir yerleriyle oynuyorlar.Kırıyorlar,değiştiriyorlar,tekrar yapıyorlar....vs.Oyuncak gibi oynuyorlar sürekli.. Neyse konumuza dönecek olursak onlar durumu farkeder farketmez önlemini almışlar ama ya ben....
Ben evde olmadığım için sular akmış...akmış..akmışş..
Düşünün taa girişe kadar gelmiş.
Neyse ki bir süre sonra su vanasını kapamayı akıl etmişler ama benim mutfağın halinin önüne geçememiş bu durum.
Sonuç..bir saat suları çekmeye uğraştım.Tam temizlendi artık kurur derken tekrar tekrar sızan suları çekmeye uğraştım.Mutfak ve girişteki halılar su içinde olduğundan onlar için çözüm yolu aradım.İlk etapta balkona çıkardım suları biraz kurusun diye ama yıkatmam gerekecek onları.Birazdan arayacağımda gelip alsınlar.
Ve tüm bunların sonunda eve gelen kocamı zaten yorgun olan ben iyice pestil kıvamında karşıladım.
Canım benim halimi anladı da dışarıda yemek yemeyi teklif etti.
Neyse ki günün sonu keyifli bitti :))
2 Şubat 2011 Çarşamba
Özledim!!!
Ben küçükken babaannemle vakit geçirmeye bayılırdım.
Bana eski anılarını anlatır dururdu.
Dedemle nasıl tanıştıklarını anlatırdı en çok..
-Bak kızım biz dedenle öyle görücüyle aracıyla değil,sevişerek evlendik diye başlardı.Ve uzun uzun anlatırdı hikayesini bana..
Bende oturur yanına her defasında dinlerdim onu.Hatta ben isterdim anlatmasını.Yoksa çok konuşmazdı babaannem..Öyle bir şeyi on kere tekrarlamayı sevmezdi.
Çok anlaşırdık ikimiz.Benimle müzik dinlerdi mesela.Çok sevdiğinden veya istediğinden mi!!!!sanmıyorum sadece beni kırmak istemediğinden sesini çıkarmazdı.
Bende gece yarısı kalkar tutulan bacaklarına masaj yapar kremler sürerdim.İyileşene kadar ayrılmazdım yanından..
Koynunda uyumak en sevdiğim şeydi.
Biz küçükken(-abimle) her gece reçelli ekmek yapardı.Elleriyle yapıp getirdiği reçelli ekmeği yemeden uyumazdık.Bi de her gece uyurken bize tekrarlattığı duası vardı.(Yattım sağıma,döndüm soluma,kırk melake geldi yanıma...)
Benim için melake oydu.Melekti bildiğiniz..Hiç karışmazdı bize.Ne çocuklarına,ne torunlarına ne kimseye..Kimseyi eleştirmezdi babaannem..Herşeye iyi tarafından bakardı..
Beni çok severdi ya Peri doğduktan sonra onu daha ayrı sevdi.Peri ile geçireceği zamanın çok geniş olmadığını biliyordu ve hep onunla olmak istiyordu.Götürüyordum bende sık sık,neredeyse gün aşırı.
Off...daraldım........!!!
...............................................???
Şimdi iki yıl iki aydır ayrıyım ondan.Ne mutlu ki biz iki farklı kuşak çok güzel bir hayat geçirdik beraber.Ara ara aklıma gelir onunla geçirdiğim zamanlar.Oturur öylece o günleri düşünürüm...
Bugün Peri ile annemlere gittik.Ve eve dönüşte Peri orada kalmak istediğini söyledi.Tatil ya nasılsa diye izin verdim.
İşte bu sebepten düştü aklıma melek babaannem.
Canım ya..Cennet olsun mekanın...
Bana eski anılarını anlatır dururdu.
Dedemle nasıl tanıştıklarını anlatırdı en çok..
-Bak kızım biz dedenle öyle görücüyle aracıyla değil,sevişerek evlendik diye başlardı.Ve uzun uzun anlatırdı hikayesini bana..
Bende oturur yanına her defasında dinlerdim onu.Hatta ben isterdim anlatmasını.Yoksa çok konuşmazdı babaannem..Öyle bir şeyi on kere tekrarlamayı sevmezdi.
Çok anlaşırdık ikimiz.Benimle müzik dinlerdi mesela.Çok sevdiğinden veya istediğinden mi!!!!sanmıyorum sadece beni kırmak istemediğinden sesini çıkarmazdı.
Bende gece yarısı kalkar tutulan bacaklarına masaj yapar kremler sürerdim.İyileşene kadar ayrılmazdım yanından..
Koynunda uyumak en sevdiğim şeydi.
Biz küçükken(-abimle) her gece reçelli ekmek yapardı.Elleriyle yapıp getirdiği reçelli ekmeği yemeden uyumazdık.Bi de her gece uyurken bize tekrarlattığı duası vardı.(Yattım sağıma,döndüm soluma,kırk melake geldi yanıma...)
Benim için melake oydu.Melekti bildiğiniz..Hiç karışmazdı bize.Ne çocuklarına,ne torunlarına ne kimseye..Kimseyi eleştirmezdi babaannem..Herşeye iyi tarafından bakardı..
Beni çok severdi ya Peri doğduktan sonra onu daha ayrı sevdi.Peri ile geçireceği zamanın çok geniş olmadığını biliyordu ve hep onunla olmak istiyordu.Götürüyordum bende sık sık,neredeyse gün aşırı.
Off...daraldım........!!!
...............................................???
Şimdi iki yıl iki aydır ayrıyım ondan.Ne mutlu ki biz iki farklı kuşak çok güzel bir hayat geçirdik beraber.Ara ara aklıma gelir onunla geçirdiğim zamanlar.Oturur öylece o günleri düşünürüm...
Bugün Peri ile annemlere gittik.Ve eve dönüşte Peri orada kalmak istediğini söyledi.Tatil ya nasılsa diye izin verdim.
İşte bu sebepten düştü aklıma melek babaannem.
Canım ya..Cennet olsun mekanın...
1 Şubat 2011 Salı
Kar Gibi Beyaz..
Bu güzel tavşancık çekilişle bakalım kime gidecek.Katılmak isterseniz nevalim/hayatımın içinden 'de bu tavşan sahibini bekliyor.
Herkese şimdiden bol şans..
Herkese şimdiden bol şans..
Sever mi!?
Bugünlerde bunu örüyorum.Bir tanesi bitti ama bir tane daha örmem gerektiği için buna da başladım.
Kartal dayı oluyor da...İlk kez.Öyle keyifli ki sormayın.
İkiz yeğenleri olacak diye herhalde:)))
.
Bunları bitirdikten sonra birer de bere örmem gerekir.
Hele bir şu atkıları bitireyim de...
Böyle küçük şeyler örmek beni hem sıkmıyor hem de bitince çok şirin duruyorlar.O yüzden minik örgüleri seviyorum..
Dün gidip bir kaç tane yaprak test aldık.Tatil boyunca Peri bunları çözecek.Testlerin içinde türkçe,hayat bilgisi ve matematik testleri var.
Bizim ki en çok matematikten hoşlanıyor.
Ona bulmaca gibi geliyormuş.He bir de daha az okumalı ya matematik soruları ondan da olabilir.Çünkü uzun okumayı sevmiyor kızcağızım..
Okuma çalışmaları yapıyoruz bizde.Kitaplar alıyorum ona bol resimli.Pek tutmuşa benzemiyor uyguladığım yöntem ama umutluyum.
Okuma yarışması falan yapalım diyorum.Eh işte biraz biraz hevesleniyor...
Bakalım,Peri'ye okumayı sevdirebilecek miyim!!!
Şanslı Kim Ola ki..
Bu güzel damacana kılıfı ve poşetliği sizde kazanmak istiyorsanız eğer mutlaka Filiz'in evi 'ni bir ziyaret edin ve çekilişe katılın derim ben..
El emeğiyle hazırlanmış şeyleri çok seven biri olarak ben katıldım bile:))
El emeğiyle hazırlanmış şeyleri çok seven biri olarak ben katıldım bile:))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)