30 Haziran 2011 Perşembe

Bir Uğur Böceği Hikayesi

Bahçede bulmuş bu güzel şeyi..
Hemen eve getirdi.
Oyuncak tencerelerinden birini aldı içine koydu,sonra da dışarı çıkıp kaçamasın diye kapağını kapadı...


Ne yaptığını sordum.
-Ben bu uğur böceğini besleyeceğim ,dedi.
-Evde uğur böceği beslenmez ki ,dedim.
-Şule besliyormuş ,dedi...
İçine bir tane de yaprak koydu tencerenin.O zaman ölmezmiş çünkü!!!
Onu kırmadan evde uğur böceği beslenemeyeceğini,zavallı şeyin biraz daha o tencerenin içinde kalırsa ölmese bile kesin depresyona, bunalıma falan girebileceğini nasıl anlatacağımı düşündüm bir an:)..


Ona ;
-Seni böyle minicik yere kapasalar ve artık burda yaşa deseler ne kadar sıkılırsın,istemezsin değil mi diye soracak oldum...
-Ama ona göre orası küçük değil ki,hem baksana en büyük tenceremi kullandım onun için dedi..
-Ama tatlım o burada yalnız çok sıkılır,düşünsene bi ne kadar yazık ona..Hem onu  yine eskisi gibi ortamına bırakırsak Allah'ta çok sever bizi.Hadi onu şimdi dışarı çıkaralım ve güzel bir yere bırakalım.İnan dışarıda çok daha mutlu olur,dedim.


İkna etme çabalarım beş dakikanın sonunda sonuç verdi  ve yeşili çok olan bu yere elleriyle bıraktı.Merhameti yine galip geldi Peri'nin...
Güzel yüreğinle hep böyle güzel kal bebeğim..Seni çok Seviyorum:)

29 Haziran 2011 Çarşamba

Son Zamanlarda..


Koca bir tencere sarma sardım bugün.Başka da yanına hiç bir şey yapmadım.Oturduk bir tencere sarmayı yedik:)Yemek saatine kadar anca sarabildim ne yapayım.Başka bir şey yapmaya vaktim kalmadı..Beğendiler ama.Sene de bir sararım artık:)))


Karnesini getirene İş bankası hediye etti bu kitapları.Babası  Peri'ye de getirmiş.Ona göre biraz ağır ama ben okuyorum şimdi.Ne de olsa temel eserlerimizdendir Rıfat Ilgaz'ın "Halime Kaptan"ı..


Ve bu yukarıdaki şeyi örüyorum bir kaç gündür.Eğer istediğim gibi olursa bittiği zaman bir hırka olacak.Bakalım tabii istediğim şekilde örebilirsem...

25 Haziran 2011 Cumartesi

Kamp..Kamp..Kamp:)


Aslında hep sabahın köründe kalkar ve yüzmek için giderdik ama bu kez farklı bir şekilde dün akşam yemeğe gittik önce.Ohh özlemişim kampımızı diye iç geçirdi bitanesi..

-En çok ta annemle tavla -kız tavlası:) oynamayı özlemişim dediği oyunda annesini yendi.Sonra oturup benim için üzüldü.Bu kadar da duygusal bu kadar da merhamet dolu..Ona kim hakkettiyse onun kazanması gerektiğini yoksa oynamanın hiç anlamı olmayacağını söyledim.Aslında o da bunu biliyor da bana kıyamıyor işte.Çok dert yapacağımı falan düşünüyor sanırım:))))

-Anne artık ben büyüdüm kumlarla falan oynamam değil mi?şeklindeki sorusuna aynı şekilde yanıt bulunca bir kere size kumdan yemek yaparım ama diye sorduğu soruyu geçiştirmeye çalıştı..

Ayrıca bugün yüzme dersi de vardı.Son 15 dk. serbest çalışıyorlar.O arada bir baktık ki Peri kafasını sokmuş suya öyle yüzüyor.Yüzüyor ama.Çok hoştu.Suyun üzerinde henüz tam anlamıyla başaramamışken suyun içinde yüzmesi enteresandı.

Not.Aras'ı merak eden benimle beraber aynı üzüntüyü içinde hisseden ve iyileşmesi için dua eden bütün arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederim.İnsan olmak ve de anne olmak bu değil mi zaten.Başkasının çocuğu içinde üzülebilmek..Allah hepimize evlatlarımızı bağışlasın,hiç birimize acılarını göstermesin.

23 Haziran 2011 Perşembe

İz..


Dün akşam Aras'ı evinde ziyaret ettim.Bizi gördü ve eliyle istemez işareti yapıp ağlamaya başladı.Çocuğum nasıl korkmuş kimbilir!Ailesi pedagogla konuşmuş ve ona hiç bu olay yaşanmamış gibi davranılması gerektiğini çok üzerine düşülürse daha ters tepki verebileceğini söylemiş.
Hiç konuşmadık bizde.Aras anneciğinin kucağında oturuyor sürekli.Duygu hiç bırakmıyor onu.Aras'ı görünce bir kez daha anladım ki gerçekten Allah korumuş onu.Şükrettim bir kez daha..
Aras iyileşecek.Derin izler bırakmış olsa da hafızalarımızda iyileşecek ve inşallah hatırlamayacak bu üzücü olayı.
.
Bizde durumlarsa aynı.Peri yüzmeye devam ediyor.Hocalarının dediklerine göre bu grup epeyce iyiymiş.Çok eğleniyor ama çok ta yoruluyor.Çok rahatına düşkündür kendisi.Şimdi burada el çırp,ayak çırp pestili çıkıyor.Ama yine de mutlu orada olmaktan.

21 Haziran 2011 Salı

Aras'ın Durumu..

Dün Aras'la ilgili çok az bilgi almıştım.Bugünse detayları daha iyi öğrendim.Ve sonsuz kere içim acıdı.O akşam akrabalarının çocuklarının sünnet düğünleri vardı.Oraya gideceklerdi.
Ailece hazırlanıp oraya gitmişler.Herşey iyi,güzel,süt liman...Düğün bitince eve girmişler.Arkadaşım hemen Aras'ı odasına götürmüş ve pencereyi açmış odası biraz havalansın diye.Aras çok sakin,uysal ve oturaklı bir çocuktur.Hani öyle çok hareketli,durdurak bilmeyen,yaramaz bir çocuk kesinlikle değildi.Annesi diğer odaya geçmiş ve hemen dönmüş.Bir dakika bile geçmedi üzerinden ,diyor.O kadar kısa bir süre yani.Vee hiç bir annenin yaşamak istemediği o olay :(
Ben yazarken bile kalbim daralıyor,beynim karıncalaşıyor.Canım arkadaşım ve eşi nasıl dayandı bilemiyorum.Hemen acile alınıyor.Sol tarafının üzerine düşmüş.Neyse ki toprak zemine.Şükrediyoruz çünkü ya diğer taraf olsaydı..O pencerenin altı beton.
O geceyi nasıl sabaha bağladılar bilemiyorum.Röntgenler,tomogrofiler,Aras'ın ağrıları...
Duygu'nun gözler kan çanağı,şişmiş balon gibi.Eşinin dili lal olmuş.Ağzını bıçak açmıyor...
Bacağında kırık,kafatasında çatlak olduğunu tespit etmişler.Tabi bir de yaraları varmış.
Öyle uzun bir dönemden sonra geldi ki Aras.Annesi'nin yaşadığı üzücü bebek hikayelerinden sonra öyle bir geldi ki bütün aileyi sevince boğdu.Duygu'm nasıl ilgili bir annedir.Nasıl sever,nasıl korur,nasıl gözünden sakınırdı ben şahidim.
Ama bazı olacakların önüne geçemiyorsun işte..
Peri bebekken kucağıma alıp beşiğine yatırmaya giderken bile hep kucağımdan düşüreceğim,kayıp gidecek ellerimin arasından gibi gelirdi ve daha sıkı taşırdım.Hani taşıyamayacağımdan yada acemi anne olduğumdan değil ona zarar gelmesin yeter ki diye.Çeşitli paranoyalarım olmuştu o dönemlerde...
Ama böylesi çok acı,çok dayanılmaz.
İyileşecek elbet.Annesi,babası ve sevdikleri ellerinden geleni yapacaklar onun için.Böyle durumlarda sığındığım tek şey dua'dır.Dua etmek ve pozitif düşünmek.

20 Haziran 2011 Pazartesi

Hayat..


Malum yüzme derslerine bugün itibari ile başladı.Bir kaç ısınma hareketinden hemen sonra atladılar havuza..
İlk gün olduğu için çok birşey öğrenmediler.
Gruptakilerin hepsi sınıftan arkadaşı.Toplam sekiz kişiler..Mevcut az olunca bu durum daha da hoşumuza gitti.Hepimiz oturduk kuzularımızı izledik.Hayranlıkla ve sevgiyle..
.
Aslında bugün moralim çok bozuktu.Çok yakın bir arkadaşımın üç yaşındaki oğlu camdan düşmüş.Hayati tehlikeyi atlattı çok şükür ama bir kaç yerinde kırıklar varmış.Öyle üzüldüm öyle içim acıdı ki.Sonuç çok daha kötü olabilirdi diye teselli ediyorum kendimi.Ama annesi canım Duygu'yu düşündükçe gözyaşlarımı tutamıyorum.Dua ediyorum bir an önce tamamen sağlığına kavuşsun diye..
.
Peri bugün derslere başlamak zorunda olduğu için gittik yoksa hiç keyfim yoktu.Eve gelip duş aldı.Şimdi tv izliyor.Eşim gelince minik Aras'ı ziyarete gideceğiz.Lütfen hemen iyileşsin.

17 Haziran 2011 Cuma

Karne Günü:)


Sonunda karneleri aldılar.Peri'nin karnesi beklenildiği gibi çok güzel geldi.7*5=Pekiyi:)
Öğretmeniyle fotoğrafta çektirdi.
Karneleri aldıktan sonra bir şeyler yemeğe gidildi.Çocuklar çok mutluydu.Bir ara nasıl bir yağmur yağdı anlatamam.Gökgürültüsü falan çok fenaydı.Allahtan yemek yiyeceğimiz mekandaydık o sıra..


Çok güzel geçti karne günümüz.Okullar tatile girmiş olsa da bizim kızlar görüşmeye aynen devam:)
Pazartesi yüzme kursuna başlıyor..Çok sabırsız iki gün nasıl geçecek diye bakıyor.Sınıftan arkadaşlarıyla gideceği için de ayrıca seviniyor.Zeynep,Dila,Bahar,Irmak,İrem ve Peri...Grup tamam.Bakalım yüzmeyi ilk kim öğrenecek:))))

15 Haziran 2011 Çarşamba

Şalın Son Hali


Diğer ördüğüm şalı Peri'nin isteği üzerine değerli öğretmenimize hediye edince kendim için tekrar bu şalı örmeye başlamıştım ya..
Bugün bitirdim.Yalnızca püskülleri ve ütülemesi kaldı.Yani en zor kısmı kaldı:))
Bakalım elbet bir gün ütülenir.
Ben bu arada bugün gidip yeni ipler aldım.Kendime bir hırka örmeyi planlıyorum hatta bir tane de aynısından Peri'ye öreceğim.
Başlamak için sabırsızlanıyorum ama bir iki işim var yapmam gereken sanırım akşama başlarım.

(Ne kadar uğraşırsam uğraşayım bu makineyle iyi görüntü elde edemiyorum.Evin en iyi ışık alan yerinde çekiyorum ama yine de olmuyor.Nasıl iyi foto çekebilirim,tiyoları almak isterim...)

14 Haziran 2011 Salı

Kafa İzni:))))

Resmen değil belki ama fiilen tatil olayına kendimizi atmış bulunmaktayız.
Cuma günü karneleri almaya gideceğiz o kadar.
Bu sene birinci sınıf olmanın verdiği sorumlulukla Peri'de bende çoookk yorulduk.


Peri'nin bitirdiği dört tane güzel yazı defteri,üç tane matematik detferinin yanı sıra tam 497 adet yaprak test yapmış olması ve 110 tane hikaye kitabı okumuş olması aslında onun ne kadar yorulmuş ve aslında ne kadar tatile ihtiyacı olduğunun kanıtı gibi.
E onunla beraber bende hakkettim tabi.
Eşim aslında öğretmenin bana da bir karne vermesi gerektiğini söylüyor.Ona yürekten katılmakla beraber kızımın karnesi de beni yeterince onurlandırır diye düşünüyorum:))

8 Haziran 2011 Çarşamba

Dinlenmeli..


Sabah kalkıp problem çıkarmadan okula götürüyorum Peri 'yi :) Öğlen yine gidiyorum ve çıkışta yine almaya gidiyorum.
Ama bir yandan gün sayıyorum.Sanırım biz önümüzdeki hafta da gideceğiz.
Öyle gözüküyor..
Bir yandan da sınıfta su çiçeği salgını başlamış.PeRİ 'ye de geçermi ki!!
Bugün okul çıkışında dişçi ile randevumuz vardı ve ben unuttum.Biraz önce aradım ve başka güne randevu aldım.Cumartesi 13:oo 'e.Onu da unuturmuyum ki!!!
Benim acil dinlenmeye ihtiyacım var anlaşılan.....

7 Haziran 2011 Salı

Seviyorum seni Yaz...:)


Yaz mevsimi seni çok seviyorum.Epeydir yerlerde sürünen enerji düzeyim şimdi tavan yapmış durumda.
Sabah kalktım ve Peri'yi okuluna bıraktım.Takmıyorum okulların son haftasını da artık.Öğretmen getirin derse gideriz ne yapalım..Tüm yıl boyunca kaybı olmasın devamsızlık yapıp geri kalmasın diye öyle hassas davrandım ki son haftadan mı kaçacağım.
Zaten seneye servise vereceğim.
Hem Peri'de hiç şikayetçi değil.Kaç gündür sınıftan arkadaşlarını eve almak istiyordu.Dün okul çıkışında emeline ulaştı.
Üç arkadaşını davet etti.Acayip eğlendiler.
Biz annelerde oturup sohbet etme fırsatı bulduk.Yaz tatilinde Peri'yi arkadaşlarıyla beraber yüzme kursuna yollamak istiyorum.Suyu çok seven bir su perisine daha iyi bir aktivite düşünülemezdi herhalde:)
Hem sınıf arkadaşları da olacağı için çok daha eğlenceli geçecektir...
Bu gün okul çıkışında da bebeklik arkadaşı Gökçe'ye götüreceğim onu.Dedim ya gezmeyi özledim kızımla diye.
Balkonu da düzenledim.Bu yaz hiç içeri girmem ben.Yalnız büyük bir şemsiye gerekli bana.Onu da alıp attık mı balkona değmeyin keyfimize..
Bakıyorum da arkadaşlar tatil yapmaya başlamış bile.Biz Eylül'e kadar hiç bir yere gidemiyoruz malesef.Kartal'ın işi dolayısıyla.Zaten Ağustos 'ta da Ramazan başlıyor.Belki bir haftasonu kaçamağı Amasra yaparız diye düşünüyoruz ama belki.
Ne yapalım tatil planımızı bir süreliğine rafa kaldırdık.Artık Şile,Ağva,Kefken idare edeceğiz.

6 Haziran 2011 Pazartesi

Okullar Acaba???


Aramızda kalsın ama bir şey söyleyeceğim.Bu okulların şiddetle kapanmasını istiyorum artık..
Hani ben Peri'den daha fazla sıkıldım....
Bu sene birinci sınıfa gidiyor diye servise vermedik onu.Her sabah ben arabayla bırakıyorum.Okul tam gün olduğu için öğlen yanına tekrar gidiyorum.Ben gitmezsem oyuna dalıp doğru dürüst bir şey yemiyor.Aklım kalacağına gidip şu kızı doyurayım da geleyim diyorum.
Ve sonra okul çıkışında tekrar almaya gidiyorum..
İşte bu sebeplerden dolayı ben sıkıldım ve şiddetle okulların kapanmasını istiyorum.
Peri'ye son hafta okullara gidilmese de olur demişler ama bizim öğretmen öyle birşey demedi.O da dermi ki:))))))
Bir de hala ödev yapıyorlar bunlar.Okuldan eve ödevsiz gelmiyor.Tamam birinci sınıf çocuğunu fazla serbest bırakmayacaksın ama onlara da yazık...
Velhasılı arkadaşım ben okulların kapanmasını istiyorum.
Kızımla balkon sefaları yapmak,gezmek,gezmek istiyorum....
Amma da dertlenmişim ben..
Sizce de çocuklar son güne kadar okula gitmeli mi??

Fotoğraf hafta sonundan.Çekirdek çitliyorken:))

4 Haziran 2011 Cumartesi

Gösteri ve Geçen hafta ve Bugün...


Gösteri gösteri dedik.Gösteri de geldi geçti.Üzerinden bir hafta geçmesine rağmen çekilen dvd elimize henüz ulaşmadı.Okullar kapanmadan verirler umarım.
Gösteri hala konuşulmakta ama..Henüz birinci sınıf olmalarına rağmen bu kadar ağır, hem güçlü bir ezbere ve hemde görselliğe dayalı bir gösteri sunmaları  ve eksiksiz ve tek hatasız final yapmalarıdır böyle konuşulmaya sebep bence.
Final sırasında salondaki herkesin ayağa kalkıp dakikalarca bu çocukları ayakta alkışlamaları ne kadar beğenildiğinin göstergesidir.Keşke hepinize izlettirme fırsatı bulabilseydim.Ne çok isterdim bunu ama:))))
İnsan gurur duyuyor böyle,göğsü kabarıyor.
Çocukların hepsi süperdi de Peri'ye gelecek olursak şiirini bir okudu ki salonun yarısından fazlası gözyaşlarına hakim olamadı.Ben nasıl izledim hatırlamıyorum,dünya durmuştu o an.Bir yandan ağlıyorum,bir yandan hata yapmasın diye dua ediyorum,bir yandan şiirin atmosferine tutuluyorum ve bir yandan da güzel perimi izliyorum.
O gün ve daha sonraki günlerde bir sürü tebrik aldı Peri.Anne gene gururlu gene mutlu tabi..İşte kısaca gösteri notları böyleydi.

Günlük yaşama dönecek olursak geçtiğimiz hafta başında ev bir güzel temizlendi.Her bir köşe misler kokuyor şimdi.Yaz temizliği de böylece aradan çıkmış oldu.

Ve bugün...Çimlerde oturup güzel havanın keyfini çıkarttık.
Güllerimde babasından..Çok sevdim onları.Küçük şeylerle mutlu olabiliyorum ben.Çok şükür..Binlerce şükür...:)))

1 Haziran 2011 Çarşamba

Super Beetle ve Peri'nin el izi...


Ne çok severdik böceğimizi.
Ne güzel yolculuklar yaptık beraber,
Ama bir gün ayrılmak zorunda kaldık çok ağladık ayrılırken.
İyi ki çekmişim vakti zamanında bu fotoğrafı anı kaldı bize..
Sayfamın yeni yüzünde de kullandım üstelik,şimdi neredesin ne durumdasın bilinmez ama seni çok özlüyoruz güzel arabam....




Canım Anneciğim;
İşte sana evin her köşesinde mobilyalarda,duvarlarda,aynada,camda,sehpada hergün temizlemekten bıktığın kirli parmak izlerim.
Şimdi yedi yaşındayım.
Gün geçtikçe büyüyorum ve etrafa bıraktığım izler azalıyor.
Onun için sana büyüdüğüm zaman özleyeceğin küçücük sevimli ellerimin izlerini bir anı olarak hediye ediyorum.
ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN.
SENİ SEVİYORUM..
 (Peri'nin anneler günü sürprizi.Anca ekleyebildim:)))