31 Ekim 2011 Pazartesi

Kızlarla yine birlikte...


Bu hafta sonu yine kızlarla buluştum.Her ayın son haftası yaptığımız gibi yine beş eski dost buluşup güzel vakit geçirdik.Lisede tanıştığımız düşünülürse 15 yılı devirmişiz beraber.
Şimdi hepimiz evliyiz.Hepimizin çocuğu var.
Kimimiz ikinciye hamile,kimimiz ev hanımı,kimimiz kariyerinin peşinde,kimimiz çok iyi bir iş kadını..Hayat her birimize farklı kapılar açmış olsa da biz hala görüşüyoruz.
Hepsini ayrı ayrı,tek tek çoook seviyorum..
Buluştuğumuz günün sonrası yüzümde gülücüklerle geliyorum eve.Bir kaç günde tesiri gitmiyor..
Hep devam etsin dostluğumuz,dostluklar hiç bozulmasın..
Ö.G.D.S.G.   :)

27 Ekim 2011 Perşembe

Battaniyem:),Devrilen Nar Suyu:(

Battaniyemin motif birleştirme işlemini bitirdim.Şimdi biraz daha genişletmek adına çevresine kalan iplerden geçeceğim.Kenarına da oya yaptıktan sonra işlemelere başlayacağım.Dün çarşıya gidip astarlamak için kumaş aldım.Bugün işlemelere geçeceğimi ümit ediyorum.


Kısaca anlatmam gerekirse çarşıya indim ya gelirken Peri'ye suyunu sıkıp içiririm diye bir kaç kilo nar aldım.Sonra evde sıkma işlemine geçtim.Gayet keyifliydi herşey.Yeni öğrendiğim nar ayıklama yöntemiyle hiç bir yere sıçratmadan narları ayıkladım.Robotta çekmeme Peri bütün heyecanıyla yardım etti..
Tam bitti derken baktım robotun içinde birikmiş nar suları var.Kapağını açayım dedim,açamadım.Resmen kilitlenmiş gibi açılmadı.Peri'ye dersine devam etmesini söyleyip mutfaktan gönderdim.Ben kapak açılmadıkça baskı uygulamaya devam ettim.İşte versene doldurduğun bardağı çocuğa o içsin bu arada..Yok..!!
Birikmişleri de dökeyim ki iki işlem olmasın dedim.
En nihayetinde şöyle tüm gücümle kapağı kavradım bir deneme daha yaptım...ve elimden kayan robot bardağa çarpıp kendisini devirdi.Nar suyunun büyük bir kısmı tezgaha döküldüyse de devrilmenin şiddetiyle yerin her bölgesine sıçramıştı bir kere,üzerimdekilerde battı üstelik..


Çok moralim bozuldu.Tam oturup ağlayacaktım ki Peri imdadıma yetişti.Eline kağıt havlu koparıp koparıp tezgahtakileri temizlemeye koyuldu.Kızımın desteğini gören bende yerleri temizlemeye başladım..Aman Allah'ım her yere sıçramıştı.Nasıl başa çıktık bilmiyorum..
Ama anne kız dayanışmasıyla bir şekilde temizlendi ortalık:)Sonra Peri dersine devam etmek için odasına geçti.Bende tekrar kızıma nar suyu sıkmak için kolları sıvadım.Tekrar narı ayıkladım,bu kez yanına iki de elma ekledim.Sorunsuz zaiyatsız Peri'me içirdim..
Mutluyum:)))

29 Ekim Cumhuriyet bayramımız şimdiden kutlu olsun...:)

24 Ekim 2011 Pazartesi

Tatsız!

Hala elimde bu örgü..Örmeye çalışıyorum ama tatsız günler geçirdiğimiz  bu dönemde çokta canım örmek istemiyor açıkcası..

Aman çokta acelesi yok zaten.Motiflerim bitti.Sadece birleştirmesi kaldı..
Onuda yavaş yavaş yaparım artık..


Battaniyeyi birleştirdikten sonra üzerine işlemeler yapacağım birde.Ayıcık motifini tamamlayan işlemeler olacak.

19 Ekim 2011 Çarşamba

!!!

"Hoşgeldin güneş" diye atmıştım başlığımı bu sabah.
Ama şimdi öğrendim ki nice evlerde güneşler batmış.Nicelerine ateş düşmüş..
Oyyyyyy........!
Yine mi sözün bittiği zaman,yine mi...!?
Dua etmek lazım,Çok dua etmek...
Yas'tayız ......

Hoşgeldin Güneş :))

Şu iki gün ne kadar soğuk geçti.Aman Allah'ım...
Bir anda kara kış geldi dedim..
Artık Peri okula servisle gidiyor ya ne zormuş soğukta dışarıda beklemek:(
Bir de bizim servis belirli bir saatte gelmiyor.Bazen 20 dk.geç geldiği oluyor...Ve bu da bizim dışarda (ve de o soğukta )beklememiz demek..Hadi güzel havalarda sorun değil de dün sabrım taştı.
-Bana belirli bir saat verin,verin ki ben o saatte çıkayım,diyorum.Yok veremiyorlar..
-O zaman apartmanın önüne gelin,en azından apartmanın içinde bekleriz diyorum,giremeyiz diyorlar...
-O halde telefonumu buraya yaklaşırken çaldırın ,hemen çıkarız biz diyorum,yok çaldıramayız diyorlar..Ve ama kısacık mesafe için dünya para almasını biliyorlar..
Peki şimdi size soruyorum..Her teklifime olumsuz yanıt veren bu hostes hanıma siz olsaydınız nasıl davranırdınız?!
Ben orada saçından tutup onu yolmak istediysem de Peri'nin korkacağını düşünüp bunu yapmadım..Ama tavrımdan servis şoför'ü iyi bir şeyler olmayacağını sezmiş olacak ki.
-Mahsuru yoksa siz verin bana tel.numaranızı ben çaldırırım ,dedi..Neyse ki  çözüm bulundu.Sağolsun bugün çaldırdı da öyle çıktık...
Aslında biliyorum onlarında suçu yok.Bir tane öğrenciyi beklemişler kaç dakika...Ama sorumsuz velilerin yüzünden benim çocuğum hasta olacak.Ben nasıl özen gösteriyor ve zamanından önce bekliyorsam herkesten aynı tavrı beklerim..

Ay nasıl sinirlenmişim ki bak dünden beri hala oturmuş bunu anlatıyorum size..Neyse güzel şeylerden bahsedelim en iyisi...
İşte karşınızda Peri'nin yatak örtüsü.Geçen sene örmüştüm bunu ama paylaşmak hiç kısmet olmamıştı.Hava bugün güneşli,açık ve temiz ya hemen fotoğrafını çekeyim istedim..
Yaptığım işlerin içinde en uzun soluklusu ve en sabır gerektireniydi..Ve şimdi en kıymetlilerimin arasında...



Bu da tavşimiz...Okulda çizmiş Peri..
Benim için....
İsmi Pamuk..
Buzdolabının kapağında uzun bir süre sergilenek şimdi.O yanımda değilken onunla ilgili birşeyin gözümün önünde olması mutlu ediyor beni:))))

14 Ekim 2011 Cuma

Kitap okumak...

Düzenli kitap okumasının güzel sonuçlarını almaya başladı.
Sınıfta öğretmeni çocukların bir dakikada ne kadar okuduklarını ölçüyor bazı zamanlar.
Peri ilk 54 kelime okudu önce.Kendine göre az okuduğunu düşünüp üzüldü ve hergün bol bol kitap okumaya başladı.
İkinci seferde 80 kelime okudu.Okumaya devam etti.
Bu hafta ise okuduğu kelime sayısı 92.... :)
Çalışmasının sonucunu alıyor.Ve şu an bile ben bunları yazarken o kitabını okuyor karşımda.Seviniyorum böyle görünce.Geçen sene zorla okuturdum ,o da anca bir iki sayfa.Büyüdükçe daha bir farkında sorumluluklarının..Bakalım bir dahaki sefere kaç okuyacak? :)
( Sürpriz için bir kaç gün daha gerekli sanırım.Henüz gelişme aşamasında...ve sonucu bende bilmiyorum malesef )

12 Ekim 2011 Çarşamba

Sürpriz..!?

Bir telefon aldım az önce.
Peri ile ilgili bir telefon.Sürpriz oldu bu bunca zaman sonra!!!
Paylaşmak için bir kaç güne daha ihtiyacım var.Yani kesinleşmesi için desek daha doğru olur..
Çok heyecanlandım ama ve henüz kesinleşmese de çok mutlu oldum.Peri de öyle:)))


Kim bilir belki de bizi kısa bir yolculuk bekliyordur!? :)))
Ya da çok uzun.........!? :))))

11 Ekim 2011 Salı

Sarı...

Ara ara Peri'ye yumurta yemesi için denemelerde bulunurum..Çünkü ağzına sürmez yumurtanın hiç bir çeşidini..Bulduğum her numara,her girişim sonuçsuz kalmıştır bugüne dek.Yumurtalı her tarifi denedim ama yok,Peri'ye bir türlü beğendiremedim..
Bir çocuk için yumurta yemenin ne kadar gerekli olduğunu düşündükçe öyle üzülüyorum ki..Hatta artık ters tepki yaptı,o yemiyor ya şimdi bende yiyemiyorum..Hani ben ona sevdireceğim derken o beni soğuttu.O derece...
Geçen gün gittiğim bir şarküteri de gördüğüm bıldırcın yumurtaları gözüme öyle şirin göründüler ki almadan duramadım. Önceden aldığım bıld. yumurtalarını yemediğini düşünmedim bile. Belki de düşünmek istemedim..... :P
Dün okuldan geldiğinde bir tane haşladım.Anneannesi ve benim aşırı ısrarlarım karşısında yedi.Ve güzelmiş dedi.Bende o gazla sabah kalvaltısına gene yaptım.Ve bu gün yine yan çizdi..Sabahları ağzının tadı onu istemiyormuş!!!
Tabi benim sevincim yine yarım kaldı..Beni kırmamak için sabahları değil ama okul dönüşlerinde yiyebileceğini söyledi.....bence beni kırmamak için.Yani yiyeceğini sanmıyorum.
Artık son çare sarısını sütüne karıştırıp vereceğim.Ne yapayım çaresizlik!!!


Yeğenim için ördüğüm battaniye son hız devam ediyor.Çok eğlenceli örmesi.Birkaç renk ile bir şeyler örmeyi seviyorum.Yakın bir zamanda bitirebilmeyi umut ediyorum:))


Sarı Mimozalar...
Henüz daha evlenmemiştik.Müstakbel eşim bir buluşmamızda ellerinde koca bir demet mimoza ile karşılamıştı beni..O günden sonra çok daha fazla sever oldum mimozaları..
Niyeyse onlar bana hep adayı,güneşli güzel günleri anımsatır..Havanın içimizi kararttığı şu günlerde güneş gibi görürüm onları.İçim ısınır....
Bu arada artık bana mimoza almıyor :(

9 Ekim 2011 Pazar

Yağmurlu havada...

Bu sabah yağmurun sesiyle uyandık.Nasıl kapalı bir hava,nasıl yağmur yağıyor..Bilmiyorum meteoroloji bilgilendirdi mi bunu ama bu sabah bize gerçekten sürpriz oldu..
Peri 11:00 civarlarında derse gitti.Geldiğinde hala yağmur kesilmemişti.Allah'tan Peri'yi arkadaşı ve annesiyle yolladım da ben dışarı çıkmak zorunda kalmadım..:))
Yağmurlu hava da evde ne yapılır diye düşünürken aklımıza böyle şeyler geldi..


Sac ta yapılmış bu yufkaları Peri ıslattı ben tavaya döşeyip pişirdim.İnanılmaz lezzetli oldu.Üzerine de tereyağı sürdüm ki  bu işlemde lezzetine lezzet kattı..


Elmalı kurabiyeleri yaparken ise Peri hamurların içine elmalı harcı koymakla ve tepsiye dizmekle yardımlarını annesinden esirgemedi...
Yağmurlu havada evdeyseniz eşiniz ve kızınızda evdeyse ve onlara sevdiği şeyleri hazırladıysanız kısaca huzurlu bir pazar geçirdiyseniz şükretmelisiniz..
Şükürler olsun binlerce kere....:)))

8 Ekim 2011 Cumartesi

Minik ayıcıklarla battaniye..

Yeni örgüye başladım.Aralık ayında doğacak yeğenim için minik bir battaniye örmek niyetindeyim.Motif motif örüp sonra birleştireceğim battaniyenin orta kısımlarını örmeye başladım.Beyaz ayıcıklar örüp sonra diğer renklerle birleştireceğim.Daha önce de ördüğüm bu örneği şimdi daha seri öreceğimi umuyorum..


Bunuda tamamladıktan sonra artık kendim için bir şeyler örmek istiyorum..Çarpı işi yapmak istiyorum mesela.Sonra kendim için örgüler örmek,Peri için birşeyler  örmek istiyorum.
Bakalım...:)
Hele şu elimdekini bir bitireyim de sonrası için planlarımı gerçekleştireceğim..

7 Ekim 2011 Cuma

Fenerbahçe Parkında bir aile:)

Şu sıralar üçümüzünde dişlerinde problem var.Eşim ağrıdan şikayetçi,bende orta şiddette sızlamalar var.Peri ise aylardır sallanmakta olup düşmeyen dişlerinden dertli.Bu sorunlara çözüm bulmak adına dün üçümüzde dişçiye gittik.Peri'nin dişleri için oluruna bırakmamız gerektiğini söyleyen doktorumuz,en büyük işin bende olduğunu söyledi.E haklı tabi en son beş yıl önce oturmuştum o koltuğa...
Dişçide işimiz bitince gün bize kaldı.Bizde Fenerbahçe Parkına gitmeye karar verdik.


Seviyorum bu parkı..Eskiden daha çok gelirdik..Nişanlıyken mesela:)Eşim karşıda yaşıyordu o zamanlar.Buluşma noktamız çoğu kez Kadıköy oluyordu..Sıkça da buraya geliyorduk.Peri'ye o zamanlarda orada çektiğimiz fotoğraflarımızı gösteriyorum da nasıl şaşırıyor..
Zaten Peri kendisi doğmadan önceki bizim yaşantımızı didikleyip durur sürekli.Ben doğmadan önce bu nasıldı?,ben dünyaya gelmeden önce şu nasıldı?,siz bekarken birbirinizi tanıyor muydunuz?,babam askerdeyken sen var mıydın onun hayatında?..vs.
Şimdi fotoğrafları karşılaştırınca şaşkınlığını gizleyemedi:)


Sakindi park bugün.Doya doya yürüdük.Havanın güzel olması da bonusuydu.Dönüşte de aldık simitlerimizi,peynir,domatesimizi  ufak çaplı bir piknikle günü akşama bıraktık..

4 Ekim 2011 Salı

Bebeklerle..

Bugünlerde çevremde yeni doğan veya doğacak olan o kadar bebek var ki..Mesela dört gün önce doğan bir Can'ımız var.Topaç gibi bembeyaz bir oğlan.Kuzenim ilk kez anne oluyor.Çok heyecanlı ve çok evhamlı.Neyse ki yanında teyzem gibi tecrübeli ve çok iyi bir anne var.
Can bebeğin uzun,sağlıklı bir ömrü olsun inşallah..


Sonra arkadaşımın bir kızı olacak.Gerçi onun doğması için biraz daha vakit var.Aralık gibi bekliyorlar onu.Ama ben şimdiden ona birşeyler ördüm..Daha öncede bahsetmiştim ya işte o atkı ve bereyi bitirdim..

Küçük şeyler örmek ne güzelmiş.Hemen bitiyor..Böyle bebekle fotoğraf çekmek Peri'nin fikriydi.Böylece daha hoş gözükebilirmiş.Hak verdim Peri'me..
Yeni iplerimi aldım.Sabırsızlıkla yeğenim için örmek istediğim battaniyeye başlamak istiyorum.Akşam start veririm herhalde :)))

2 Ekim 2011 Pazar

Sınıfça Kahvaltı..

Bizim düşünceli öğretmenimiz bugün için bir brunch organize etmiş.Perşembeden ulaştı not elimize.Kaynaşma ,tanışma için düzenlemiş.Ne yalan söyleyeyim duyduğumda kim gidecek şimdi dedim.Sınıfımıza bu yıl altı öğrenci nakil geldi.Hiç bir veliyi tanımıyoruz.Tabi geçen sene gibi kimse sık gitmiyor okula.Öğretmende sanırım hem onlarla tanışmamız için,hem de hep birlikte çocuklarımız eşliğinde iyi vakit geçirmek için ısrar etti..
Peri de çok isteyince bize de gitmekten başka çare kalmadı..


Hani bazı çiftler vardır,hiç bir organizasyonu kaçırmazlar,çok aktiftirler,her yere yetişirler,her ortama hemen alışır,kaynaşırlar...Malesef ne ben ne de eşim o insanlardan değiliz.Biz daha ziyade kendi aile içimizde eğlenmeyi veya bir şeyler yapmayı,bir yerlere gitmeyi seven tipleriz.Yada en fazla gideceksekte bir iki aile dostumuz var,onlarla gider onlarla eğleniriz..
Ama bugün anladık ki aslında böyle ortamlara daha sık katılmalıyız..
Kahvaltı çok güzeldi..Yenildi,içildi..Bol bol sohbet edildi..Çocuklar doyasıya eğlendi..Gidilen yerde kocaman bir parkın olması, küçük bir kumsalının olması ,genişçe bir çim alanının olması onlara yetti de arttı...

Deniz kenarından deniz minaresi toplayan Peri ve arkadaşı...Onlarla kolye yapmayı tasarlıyorlar :)))


Eve dönmek istemeyen Peri kızının bize küserek arabaya binmek istemeyip,yürüyerek gitmeyi tercih eden halleri....
Aslında nerdeyse sonuna kadar kaldık denilebilir..Ama çocuklara bu yeter mi!!!..Mesela bizimkisine kesinlikle "Hayır."

Bu arada ben hafta içi boş durmayıp örmeye devam ettim.Atkı ve bereyi ördüm.Bir tek berenin ponponu kaldı.Oda tamamlanınca yeğenime battaniyeye başlayabileceğim..
Hepimize iyi haftalar olsun :)