28 Kasım 2011 Pazartesi

Sonbahar Şal..

Cumartesi akşamı sinema keyfi yaptık Kartal ile..Alacakaranlık Efsanesi Şafak Vakti'ydi izlediğimiz film.Biz bu seriyi seviyoruz.Ve bu bölümü de beğenerek izledik.
Pazar akşamı ise arkadaşlara davetliydik.Kimimiz oda da Beşiktaş-Ts maçı izledi,kimimiz çocuk odasında deli gibi eğlendi.Kimimiz de mutfakta çay ,kahve keyfi yaptı.Herkes mutluydu halinden..Yarın okul var,iş var diye zar zor kalktık geldik evimize...


Cuma akşamı elimdeki şalı bitirdim..Örmesi inanılmaz kolay bir örnek.Ve de çok güzel duruyor.Farklı rengini de arkadaşıma örmeyi düşünüyorum.Ama önce Peri için iplerini aldığım ve araya bu girdiği için başlayamadım panço'yu örmek istiyorum..Belki ondan sonra örerim yine.



Aslında ben şal kullanamam ama zaten bu da şal gibi omuza atılmıyor.Daha çok fular gibi kullanılıyor.O yüzden kullanırım ben bunu..

24 Kasım 2011 Perşembe

Yenmez mi hiç :)

Halam yarın sabah dönüyor evine.Malum onun şalından başladım ya ben harıl harıl örüyorum bitirmek için..
Henüz İstanbul'da hala ve annemde kalıyor.Bugün yine geçtim anneciğime ve elim boş gitmek istemedim.Aklıma muffin yapmak geldi.


Emin bir yerden muffin tarifi bulmalıydım ve bir ara sevgili Mümine'nin yaptığı muffinler aklıma geldi.Görünüşleri harika gözüküyordu,tatları da eminim öyledir diyerek o tarifi uyguladım.
Tarifini yazmama gerek yok çünkü Deli Anne zaten gayet açıklayıcı yer vermiş sayfasında.
Tadı harika oldu,herkesten tam not aldı.Halam tarifini aldı:)


Ben ölçü olarak çay bardağı kullandım,belki biraz daha fazla çıkar diye.On beş tane falan çıktı:)
İşte böyle bir yandan muffinler pişiriyorum,bir yandan şallar örüyorum...pek hamarat gördüm kendimi.İki üç gündür bu moddayım ya şimdi şöyle bir hafta hiç bir şeye elimi sürmeden yatar acısını çıkarırım ben bunun..Hele bir şu şalı bitireyim de:)))
Bu arada bugün öğretmenler günü ya bende okuldaydım sabahtan.Veliler ve öğrencilerle öğretmenimize harika bir sürpriz parti hazırladık.Çok duygulandı,hatta ağladı.Hakkediyorsun sen bizim canım öğretmenimiz..

22 Kasım 2011 Salı

Fanatik

Fanatik baba kız organizasyonu yaptılar.
Bu sefer basketbol maçı seçtiler.
Daha eğlenceli geçsin diye yanlarına iki de arkadaş aldılar.


Anneye de onlara eşlik etmek kaldı..
Evde yalnız kalmaktan daha iyidir ama değil mi?
Şarkılar,marşlar söylediler en güçlü sesleriyle... stres attılar işte.
Onları böyle görünce içten içe kıskanıyorum bazen çünkü ben başka takımı tutuyorum.Ben şarkılarımı hep tek söylüyorum:(
Maç bitiminde onca gürültüden sonra önce yemek,ardından yolumuzun üstünde olan kısa ve sakin bir İkea turu beni kendime getirdi.


3 Kalp :)

Sevdim onları,istediğim gibi de oldular..Ördükçe çok daha başarılı olurum kanaatindeyim.
Ama bir süre ara verdim kalp örmeye.Çünkü iki gün önce halam geldi ve onda gördüğüm şal inanılmaz hoşuma gitti.Hemen ip alıp, örneğini çıkarıp başladım örmeye...


Perşembe günü Bursa'ya dönecek ve ben o zamana kadar bitirmek istiyorum şalımı.
O yüzden vakit kaybetmeden örmek istiyorum.Hep örmek,hep örmek...:))

18 Kasım 2011 Cuma

Balıkların Dünyasına Yolculuk

Balıkların o büyülü yaşamına yolculuk yaptık geçenlerde..İstanbul Akvaryum'a düştü yolumuz.Öyle çok balık ve deniz canlısı vardı ki hepsini ağır ağır izleyerek dolaştık..


Peri ile Kartal köpek balıklarını dikkatle izlerken,bende rengarenk küçük balıkları seyre daldım.
Tam bir görsel şölendi. Nasıl güzeller,renklerindeki ahenk ve çeşitlilik nasıl muhteşem izlemeye doyamadım..
Bir de bu deniz yıldızı çok etkileyiciydi.Zaten oranın yıldızı da oydu.Herkes nasıl güzel gözlerle onu seyrediyordu bir görseniz...:)Vatozlar ise ilgi çeken diğer canlıydı.Kanatlarını aça aça yüzmesi ve o güzel suratı izlenilesi kılıyordu onu..


Sen ne güzel bir balıksın böyle:))


O gün çok ayakta durmaktan epeyce yorulduk ama kesinlikle değdi.

17 Kasım 2011 Perşembe

Kavanoz Giydirmece:)

Küçükten de olsa biraz tığ işi oyuncaklara el atmak niyetindeyim..Öyle profesyonel şeyler çıkartamam elbet ama işte kendimi mutlu edecek kadar birşeyler örsem ne ala..
Minik kalplerle başlamalıyım sanırım.En kolayı bu...


Ördüklerimin içlerine koyacağım elyaflar için bir kavanoz ayarladım,onu bir güzel giydirdim.Şimdi böyle daha çok içime siniyor.
Daha önce iki kere kalp örme denemişliğim vardı ama başlangıç ve bitiş kısımlarını beğenmemiştim.Şimdi düşündüğüm fikri bu yeni öreceklerimde deneyeceğim.Bakalım sonuç nasıl olacak..
Güzel olursa hemen yayınlarım ama olmazsa söz veremem:)))


Allah'ım sen utandırma diyorum ve ben örmeye gidiyorum:))

Sevgiler..

16 Kasım 2011 Çarşamba

Renkliyim:)

Örgüyü ve özellikle tığ işini çok sevmeme rağmen ince ip ve şu incecik tığlarla aram hiç olmadı..Çok hevesli başlamıştım renkli motiflere.Amacım Peri'nin odasına örmekti rengarenk..
Ama ancak ve ancak iki peçete yapabildim.


Olsun ama yinede arada çıkarıp seyrediyorum onları.Böyle görüp mutlu oluyorum:))


Peri'nin odasında değişiklikler yapmak istiyorum.Ama sanırım yaza doğru gerçekleşecek bir plan bu,belki ondan sonra bunların devamını örüp odasında kullanabilirim..
O zamana kadar ben nerede istersem orada ikamet edecekler:)))


Mesela bugün kahve içerken eşlik ettiler bana...

Bu arada sayfamdaki sorun devam etmekte.Ayarları falan kontrol ettim ama yok düzelmedi..Bazen Reader ve Takip listelerinde gözükmesi 8-10 saati buluyor.Çok saçma..

15 Kasım 2011 Salı

Sıradan..

Bayramda almış eline daha önce ona aldığım ipleri ve şişleri geldi oturdu yamacıma.O da örgü örmek istiyormuş.Daha önce de bir kaç sefer beni görüp heveslendiği olmuştu ama dersleriyle ilgilensin diye ertelemiştim hep.Ama baktım çok hevesli,e birde tatil, başladım ona minik birşey..
İlk önce kırmızı iple üç dört sıra ördü.Kimisi sıkı,kimisi gevşek.Kiminin üstüne ipi atmış öylece diğer şişe geçmiş,kiminde ilmeği kaçırmış..
Bir ara üzüldü senin gibi olmuyor,dedi.Benim örgüm hiç güzel olmadı...:(
Sonra bu yeşile geçtik.Ona örgünün sabır ve dikkat işi olduğunu anlattım.
Bu kez büyük bir dikkatle ördü ve sonuç aşağıda..Yaşına göre kusursuza yakın bir örgü.
Dikkat işini hallettik ,sırada sabırla devam etmesini örmenmesi gerek.Lakin bu kadar ördü ve attı bir köşeye..

Elimde bir sürü yarım kalan ip var.Ve bende de hep yeni bir şeyler örerken yeni iplerle başlama takıntısı var.En azından bazıları değerlensin diye,ufak tefek şeyler örmeye başladım.
Peri'ye panço başlamadan önce elimdeki ipleri biraz azaltayım.Mesela şimdi elyaf kavanozumu giydirmek için ona örüyorum.
Aslında genetik bakımından şanslı bireylerden sayılırım.Hiç bir zaman çok kilolu olmadım.Peri'ye hamileyken bile..Birtek doğumdan sonra fazlalık üç kiloyu vermekte zorlandığımı hatırlıyorum..Zaten peşine hipertiroid'im çıkınca fazlasıyla verdim o üç kiloyu.
Ama şimdilerde kilo alıyorum hızla.Son aylarda tam üç kilo almışım..
Nedir benim bu üç kilo durumum anlamadım.
Kilo almamın sebebini düşünüyorum da acaba  tiroidlerim ters yönde hortlamış olabilir mi?Ya da annemin bayramda yaptığı baklavadan yerken abartmış olabilir miyim?Ya da bir kutu pişmaniyeyi tek başıma yediğimi düşünürsek onunda etkisi vardır sanırım..


Ben daha bu üç kilonun sebeplerini düşünedurayım,vermek adına hiç bir faaliyette bulunmak gelmiyor içimden.En trajik olanı da bu :/

14 Kasım 2011 Pazartesi

" Minik " tamamlandı;)

Aralık sonuna doğru doğacak olan güzel yeğenim için örmeye koyulduğum battaniyem sonunda bitti..Şimdi sahibine kavuşması ve onu sıcacık ısıtması için gün sayıyoruz..


Sağlıkla,gelsin dünyaya...
Battaniyemin adını  " Minik "  koydum.Minik yeğenimin minik battaniyesi:)))


Renk seçimi ve örülüş adımları bana ait..Aslında elimde bir tane örnek vardı ama onun örülüş sayıları farklıydı..Her insanın eli aynı düşmüyor ya o yüzden ben kendime göre çıkardım motifi....
İnce kurdele bulmakta başta zorlandım ama yılmadım.Bir kaç dükkan(beş altı da diyebiliriz) dolaştım  ve sonunda istediğim gibisini bulabildim :)


Astarlama işlemi beni biraz zorladı.Çünkü benim gibi hiç dikiş dikmesini bilmeyen biri için kes, ayarla,iğnele,dik...zordu tabi.Yani benim için zordu..
Ama tamamladım ya mutluyum :)

Hemen yeni bir örgü arayışına girdim ve Peri'ye panço örmek istediğimi farkettim.Aldım iplerimi,beklemedeler..Bir iki güne başlamak niyetindeyim..

11 Kasım 2011 Cuma

Bu bayram da geçti..

Günler geçiyor,bayramlar geçiyor,biz büyüyoruz,çocuklarımız büyüyor...
Her bayram ardında anılar bırakıyor..
En çok babaannemi arıyorum bayram günleri.En çok onu özlüyorum.Odasına giriyorum.Her yerde ondan izler.Ve dua ediyorum ona sessizce..
Odadan çıktıktan sonra bakıyorum hayat devam ediyor.Güle oynaya bayram havasında bir kız çocuğu...Öpüyorum onu kocaman..
Babasının doksan yaşına merdiven dayamış bir babaannesi var. Onu görmek için memleketine gitti.Belli mi olur belki bir daha göremem dedi.E oda haklı sadece bayramlarda vakit bulabiliyor.Bize yol uzun geldi,zaten geçen bayram yanındaydık.O sebepten biz evde kaldık..Gezdik,dolaştık,gönlümüzce eğlendik...


Dışarıda dolaşırken tesadüf bir oyun makinesinin önünden geçiyorduk.Peri'de oynamak istedi.Oyunun sonunda bu anahtarlığı kazandı.Bir gururluyuz ki sormayın gitsin (:


Nice bayramları sağlıkla geçirmek dileğiyle....(:



10 Kasım 2011 Perşembe

1881 - ....


Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü 
                                               ölümünün 73. yılında saygıyla,minnetle ve
                                                                                           özlemle anıyoruz...

4 Kasım 2011 Cuma

Bayram Mesajınız Var:)


Bir bayramı daha beraber kutlayalım neşe içinde,

Güzel hatıralar biriktirelim ceplerimizde..


Dolu dolu,sevdiklerinizle,bol kahkahalı,

Bu bayram bütün dilekleriniz gerçek olsun...!

MUTLU BAYRAMLAR :)))

3 Kasım 2011 Perşembe

20'lik Dişiniz Size Hiç Yanlış Yaptı mı:/

Başka bir diş için çekilen röntgende çıktı karşımıza.Aslında pek zararı yok gibiydi bana.Ama yukarı doğru uzayacağı yerde yana doğru uzayıp diğer yan dişe baskı yapıyormuş arkadaş..
Gömük dişmiş kendileri.Henüz tamamen çıkmamış.Belli belirsiz bir görüntüsü var(-dı).
Dün akşam o tarafta duyduğum ağrı bugün dişçime götürdü beni..Bizim haylaz yandaki dişi ağardan ağardan ama emin adımlarla çürütmeye başlamış.
Almak şart oldu dedi doktorum.Hele şu bayramı bir geçirelim.
Hayır,dedim.Bayramı beklemek istemiyorum.Hemen kurtulayım şu dişten.
Ama ben değil,cerrah alacak dişi.Şimdi nasıl olur,dedi..
Ayşegül doktorum'a ricalarda bulundum.Lütfen,lütfen,lütfeeeennn....,diye..
Bir konuşayım ben o zaman,dedi.
Ve geri döndüğünde yanında beni iyileştirecek doktor vardı..:)


Hemen anestezi işlemine başladılar..Dişim,damağım,dudağım,yanağım,çenem..her birşeyim uyuştu..Bu beni biraz gerdi.Az biraz bunaldıysam da güçlü görünmeye çalıştım..:)
Annemi aradım bu arada,oysa kadıncağız beni bekliyordu çarşıya gidecektik beraber.Duyunca hemen atladı geldi yanıma..
Ve operasyona başladık.Aman Allah'ım, o nasıl bir şeydi..Dişimi parçalayarak ve yararak çıkarttı doktor.Başka çare yoktu..O kadar uyuşuk olmasına rağmen bazen acıyı hissettim.Ama yine de bittiğinde tebrikler aldım.Çok cesurmuşum,doktorlarım öyle dedi..:)
Kabul ediyorum sonunda doktor iyi iş çıkarttı ama benimde canım gitti.Hele sonrası daha da fenaydı.Nasıl ağrıdı anlatamam.Hemen antibiyotik ve ağrı kesici'ye başladım.Dört saatin sonunda ağrım hafifledi.Şimdi o tarafım şiş vaziyette.Elimde buz torbası öyle dolaşıyorum.Şu geceyi de bir atlatsam...
Peri'yi anneannesi aldı götürdü,Kartal'da Beşiktaş maçında İnönü'de.Ben şimdi kime nazlanacağım!!!:P
...
Biliyorum bir iki güne kadar geçecek.
O güne kadar biraz dişimi sıkayım diyorum ama o zamanda çok ağrıyor:))))))))))

2 Kasım 2011 Çarşamba

Kitaplar Kütüphaneden:)

Dün okulun kütüphanesine gitmişler arkadaşıyla.
Okumak için kitap istemişler.Görevli seçenekleri göstermiş.Peri kızı da bu kitabı beğenmiş.
Okulda okumaya başlamış bile.Eve gelince de ödevlerinden önce onu okudu biraz.
Kütüphaneden alınan kitaplar en geç on gün içinde geri verilmeliymiş..O güne kadar bitirip bitirmeyeceği merak konusu..!:)


Kütüphane olgusunu öğrendiğin ve onu böyle küçük yaşta kullanmaya başladığın için gurur duydum.Aferin sana:)))