31 Mayıs 2012 Perşembe

Hep Böyle Kal..

Okulların kapanmasına bir hafta kaldı.Derslerin,ödevlerin bitmesine de tabi.Artık kızımla her sabah kalkar,balkon da kahvaltı yapar,sohbetler ederiz.Bazen kapışır,bazen sarışırız..
Okulların kapanması,tatile girmemiz ne güzel:))Yalnız sanki okula giden benim de..İnanın ben Peri'den daha çok istiyorum:)
Peri ile beraber bende çalışıyorum,bende stres oluyorum ondan olabilir mi acaba!!!!
İkimizde güzel bir tatili hak ediyoruz sanırım.Gerçi bu sene bir yerlere kaçabileceğimizi sanmıyorum ama kısa süreli,kısa mesafeli yerlere gideriz belki.
Bir kaç gündür e-karne'ye bakıyorum ama öğretmen hala notları yüklememiş.Ben karne notundan çok Peri'nin notlarının sayı değerini merak ediyorum.Türkçe, matematik derslerinin puan açısından değerlerini..Hafta sonu yazar herhalde.


Peri evde ders çalışırken en çok ödev yapar hallerini özleyeceğim.Geçen sene çok farklıydı çalışma sistemi bu sene çok daha farklı..Seneye nasıl bir durumda karşılar bizi bilmem ama bu sene çalışırken çok şeker haller takınıyordu.Nasıl mı!?Hemen paylaşayım..
Peri ödevini yapmak için çalışma masasının başına geçer.Kitap,defter,kalem vs...ne gerekirse çıkarır ve başlardı ödevini yapmaya.Kapısı hiç bir zaman tam kapalı tutulmadığı için gelir geçerken ben de Peri'yi gözlemleyebiliyordum.
Masasında ödevine başlayan Peri kızı bir süre sonra bakmışım yatağına uzanmış öyle devam ediyor.Daha sonraki izleyişimde yere dizlerini koymuş,çalışma malzemeleri yatağın üzerinde durur vaziyette çalışıyor.Bir sonraki sefer defteri dizlerinin üstünde,oyuncak kutusunun tepesinde yerini almış öyle sürdüyor çalışmasını:))
Bacaklarını uzatıp duvara, uzanıp boyunca test yapmışlığı da vardır,giysi dolabının kapısını açıp içinde kitap okuduğu da..
Hani derler ya çocuğun ders çalıştığı yer belli olsun ve hep orada ödevini yapsın.Bu sebeple bir iki uyardığım olduysa da Peri'yi hem o bunu pek takmadı,hem de öyle şirin gözüküyordu ki daha fazla müdahale etmek istemedim.
Derslerinin de (maşallah) gayet iyi olduğunu düşünürsek biz böyle iyiyiz...:)
Nicedir yazmak istediğim,anı olarak kaydedilmesi gerektiğini düşündüğüm bir yazıydı.Yazdım rahatladım..


Yarın okuldan kaçamak yapıp Peri'nin bebeklik arkadaşına gideceğiz.Annesi benim kadim dostumdur ayrıca..Bu bloğu annem,eşim ve Peri'den başka kimse bilmediğine göre burada paylaşmamın da bir sakıncası yoktur:)))))





28 Mayıs 2012 Pazartesi

Damlalar Coşarken..

Bu sabah havanın kapalı olmasına ve hatta uzaklardan gelen gökgürültüsü sesine aldırmayıp Peri'yi servisine bindirdikten sonra her zamanki gibi yürüyüş yapmak için kompleksin yolunu tuttum.Bir km uzunluğundaki yürüyüş parkurunun yarısını yeni katetmiştim ki bardaktan boşalırcasına yağan yağmur saniyeler içinde beni sırılsıklam etti.
Ben bile bile çıktım gerçi bu yola..
Çünkü akşamdan hava durumu haberlerinden almıştım yarın havanın yağışlı olacağını.Ve uyandığımda gökyüzünden gelen homurtular yağmurun hiçte uzaklarda olmadığını haber veriyordu bana.Fakat içimdeki spor aşkına engel olamıyordum bir türlü:)
Eskiden yağmurda ıslanmaktan nefret eden ben bir süredir yağmurda yürümeyi sever oldum.Bu sebepten mi bilmiyorum ama artık ıslanan saçlarımın görüntüsü o kadar kötü gelmiyor gözüme..Oysa ki önceden yağmur suyunun saçlarıma hiç yaramadığını düşünürdüm ve denk gelir dışarıda falan ıslanırsam çok sinirlenirdim.Saçlarım mahvoldu diye..
Velhasıl bugün iyice bir ıslandım ben.Bir tur yürüyüşümü tamamlayıp döndüm eve.Değdi mi hazırlanıp çıkmama bilmiyorum. Ama ıslanmak güzel:)
Geçen hafta başladım bu bey ile hanımefendiyi işlemeye.İlk kez keten kumaş üzerinde çalışıyorum.Hiçte kolay değilmiş.Halbuki büyük delikli etamin kumaşına ne rahat işlemiştim KKCO şablonunu..Sanırım ancak pratik yaptıkça ilerletebilirim bu işi.Bir tane de bu kumaşa işleyeceğim KKCO şablonundan.Ne yapalım bunlarda acemi işi olsun...
Ailece severiz elmalı kurabiyeyi.Hatta çevremdeki herkes sever.Bende çok sık yaparım bu yüzden.Yaparken elimin lezzetli düştüğü nadir kurabiye çeşidindendir kendisi.Yalnız bu kez farkında olmadan damla sakızlı kabartma tozu kullanmışım.(Kabartma tozu paketinin içine bir de denemelik damla sakızlı koymuşlar.Bende dalgınlıkla onu kullanmışım)Açıkçası ortaya çıkan lezzetten çok hoşlanmadım ama ilk kez kurabiyemden yiyen bir arkadaşım bayıldı.Herkesin damak zevki farklı işte.
Ama ben yine de bol tarçınlı,bol cevizli elmalı kurabiyeyi  klasik tat da seviyorum.Ve öyle yapmaya devam edeceğim:)

Ben bunları yazarken yağmur kesti ve hatta güneş hafiften göz kırpıyor.Acaba yarım kalan yürüyüşüme devam etsem mi?!Gidermişim ve daha ilk turda yine yağmur bastırırmış:)))

Mutlu bir hafta olsun...
Dinlemek isterseniz buyrun 

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Artık açabilir:)

Hayatımda ilk kez yağmurla birlikte dolu yağdığını gördüm.Ceviz büyüklüğünde denir ya aynen öyle kocaman kocaman yağdı..Yağdığı zaman Peri ile  pencereden dışarı baktık.Yerler yağmurda yüzen dolu taneleriyle doluydu..Başta çok güzel bir görüntüydü ama sonra düşündüm de böyle bir süre daha yağsa tam bir felaket olabilirdi.Arabaların alarmları çalıyor,göz gözü görmüyordu.Yağışın şiddetinden karşı binayı görmekte zorlanıyorduk.Neyse ki uzun sürmedi..
Doğa olayları bana her zaman tarifi imkansız şeyler hissettirmiştir.Biraz korku,biraz heyecan ve çokça şükür.
...
Günlerdir elimde oyaladığım hırkamı nihayet bitirdim ve örerken artık kışa giyerim diye düşünürken iki gündür sırtımdan çıkarmıyorum.Acaba bu hava ben hırkamı bitirip giyeyim diye mi düzelmedi diye de düşünmüyor değilim:))Tam istediğim gibi sıcacık oldu.Biraz bol ve geniş ördüm,giyince iyi ki de öyle örmüşüm diye geçirdim içimden..

Sabah sabah Peri'yi servise bindirip yürüyüşe gitmeden önce fotoğrafımı çektim.Şimdi Peri de istiyor aynısından.Örmem mi hiç,o beğensin yeter ki:)))
Ve hava....açabilirsin artıkkkk:)))
...
Cumartesi Peri'nin sınıf arkadaşının doğum günü vardı.Anne kız oraya gittik babayı ekip..Peri'nin en sevdiği arkadaşlarından doğum günü sahibesi.Bende hem kendisini hem annesini pek severim.Çok güzel bir organizasyondu.
...
Hafta sonunun son gününü evde geçirdik.Zaten bu havada başka ne yapılabilirdi ki..Peri'yi motive etmek için okuma saati yaptık.Çok sık yaptığımız  bir şey olmadığı için (aslında hepimiz okuyoruz ama çok farklı saatlerde) çok keyifliydi.
Ve Peri ile ikimizin yaptığı kekler.Sıcacık çay eşliğinde..


Mutlu bir hafta olsun...

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Annem,kızım ve ben..

Yine bir anneler günü gelip geçti..Annem hayatta olduğu için şükrettim.Anne olduğum için şükrettim.Annemin kızı ,kızımın annesi olduğum için bir kez daha şükrettim.
Büyüdükçe planları da değişiyor sanki.Bu sene kendi düşüncesiyle birşeyler hazırlamak istemiş bana.Babasından ufak yardımlar almış ve böyle bir yastık çıkmış ortaya..


Sınıfta da pano hazırlamışlar öğretmeniyle.Elleriyle bizlere notlar yazmışlar,resimler yapmışlar.Kendi ismimi arayıp bulmak,kızımın benim için yazdığı notu okumak çok keyifliydi..
Notta aynen şunlar yazıyordu;
" Canım anneciğim anneler günün kutlu olsun.Sana güzel hediyeler yaptım.Anneciğim senin bana yaptığın şeyleri kimse yapamaz.Bana çok güzel şeyler alıyorsun ve bana çok güzel yemekler yapıyorsun.Hele senin ıspanağını çok ama çok beğeniyorum.
Seni çok seviyorum...  Ece Peri "


Ah bir bilse ben onu ne kadar seviyorum..!Aslında biliyor da ,bildiğinin milyon mislini yaşıyorum içimde.
Anne olmakta,evlat olmakta çok güzel bir duygu......


                         

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Bir hafta sonu daha..

Güzel bir hafta sonunun ardından enerji depolamış olarak başladık yeni haftaya.Güneşli sıcak bir gün yetiyor aslında bizi keyiflendirmeye.Bu hafta piknik yaptık mesela.Güzel bir günde yapılabilecek en güzel şey..
Top oynadık,yürüyüş yaptık,ip atladık.Karnımız acıktı,çıkartıp evden hazırlayıp getirdiklerimizi afiyetle yedik.Anneannenin sardığı sarmalar sofranın gözdesiydi.
Bir ara bu cana yakın şey geldi yanımıza yattı ve kendisini sevdirmek için türlü şirinlikler yaptı.Sevdik bizde.. Hatta Peri bir ara eve getirmeyi falan teklif etti :)
Yaz sezonuna geçtik ya biz, artık okullar da kapansın istiyoruz.Çok kalmadı gerçi bir ay falan var.O da hemen geçer eminim.Zaman bu kadar hızlı ilerlerken...
...
Örmeye devam ettiğim hırkamın yavaş yavaş sonuna geliyorum.Bitmesi için sadece tek kolun omuz kısmı kaldı.Ardından yıkayıp ütüleyeceğim ve en son dikeceğim.

Umarım bitince tam istediğim gibi olur.Boyun kısmı,kol kesimleri falan epey bir düşünerek ördüm.Dar,kısa ve küçük olmaması için..Bakalım bitince göreceğiz artık.
Mutlu bir hafta diliyorum:))

1 Mayıs 2012 Salı

Yapmaz mıyım?

Gitmiş harçlıklarıyla kitap almış kendisine.Kitabın adı "Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler".İçinde Atatürk'ün hayatına dair küçük küçük hikayeler var.Okuyor şimdi akşamları uyumadan evvel.
Bende ona bir sürpriz yapmak istedim..

Eve geldiğinde çalışma masasında buldu ayracı.Beğendi de..Bir de bunun Peri yazanından istermiş, öyle dedi birde:))))
Bugünlerde el işleri konusunda çok aktif olamasam da ufak şeylerle uğraşmayı seviyorum...


Bana bu tür işlerin iyi geldiğine inanıyorum.Ve el işlerimden hiç bir zaman vazgeçmeyeceğim:))))