28 Mart 2013 Perşembe

8 haftalık Defne.

Oy oy oyyy....
Doğmuş ta  2 aylık olmuş bile benim yaprağım.
Geçen hafta kontrole gittiğimde doktorum bile derin bir nefes alıp,doğumun güzel sonuçlanmasından dolayı sevincini bildiriyor..Uzun bir süreçten sonra...diye de ekliyor.Her gün şükrederek uyanıp,aynı temenni ile yatıyorum yatağıma.Her an yineliyorum,şükürler olsun.

Bazen uzun uzun onu izliyorum,bu günlerin bir daha gelmeyeceğini bilerek her anını kazımak istiyorum beynime.
Öyle unutkan biriyimdir ki ben,unutmamak için uzuuun uzun izliyorum.
Bebeklik anılarını biriktirmek istiyorum hafızamda..

Bazen bana ne kadar muhtaç olduğunu farkediyorum. Misal;şapkası inse gözlerine,ya da eldiveni çıksa..en fazla ağlayarak anlatmaya çalışıyor rahatsızlığını.
Sinir oluyorum bu sürekli inen şapkalara,takmayalım diyorum ve bir kenara atıyorum önce.Ama daha çok küçük başı üşür diye,alıyorum yeniden.
Ve sürekli çıkan eldivenler.Nasıl bir mantıkla bu kadar gevşek dikerler bu eldivenleri bilmiyorum.En yumuşağından lastik kullanıp adam gibi dikseler olmuyor sanki.Geçen gün çizmiş yüzünü tırnaklarıyla. Allahtan çok derin değil,küçük bir yeri sadece.
Zaman öyle hızlı akıyor ki eldivenleri ve şapkaları çıkaracağımız günler çok yakında,görüyorum..
Alıp bir köşe de bekleyen kitaplar birikti.Aslında okumak çok iyi geliyor bana ama bir türlü zaman ayıramıyorum onlara.Gündüz çok okuma alışkanlığı olan biri olmadığım için ve geceleri de Defne'den kalan zamanı uyuyarak değerlendirmek istediğim için bir süredir rafta sıralarını bekleyen kitaplara başladım sonunda.Şimdi günün her saatinde,fırsat bulduğum zaman dilimlerinde okumaya başladım.Çok ta keyifli oluyor.Biraz beynimi dinlendirmek,herşeyden uzaklaşıp hikayenin içine gömülmek..

Bu gün kuaföre gideceğim.Biraz bakım yaptırmanın hiç zararı olmaz ama di mi?Üstelik bazı fikirlerim var.İki yılı aşkın bir süredir kendi saç rengimi kullanıyorum.Açık kumral olan saçlarıma bir güzellik düşünüyorum.Biraz da korkuyorum ama kararlıyım.Umarım istediğim rengi yakalar kuaför.Aksi halde ömrüm boyunca uzatabildiğim en uzun saçlara veda eder kısacık kestirebilirim..

25 Mart 2013 Pazartesi

İlk kere..

Neredeyse 8 haftalık olacak.Epeyce ele avuca gelmeye başladı.Çok kilolu doğmadığını düşünürsek şimdi maşallahı var diyebiliriz.
Bakalım..2 aylık kontrollerinde değerler açısından da göreceğiz Defne'nin gelişimini.1 nisan'da gidip hem kontrol hem de verem aşısını yaptıracağız. Ali dedemizin doğum gününde ona nisan 1 şakası yapacağız.Bizi hastaneye o götürecekte:)))
Dün havanın güzelliğini fırsat bilerek karşıya(avrupa yakasına) halaya gitmiş olan anneannemizi almak için çıktık yola..
Defne ile ilk uzun yolculuğumuzdu,gayet güzel geçti.Arabanın sallantısı ile genelde uyudu Defne'cik.Peri'de bebekken hep uyurdu arabada.Ablasının kuzusu işte..

Büyük hala gene döktürmüş biz geliyoruz diye.Her zamanki favorimiz çarşaf böreği idi. Ahh ne yedim ne yedim.Sonra da o kadar yediğim için kendime kızdım.Hayır bir ayarını bilerek yesem olmaz mı sanki!!!

Sohbet esnasında bir ara küçük halam ile KaRTaL'ın sohbetine ortak olduk.Halam dedi ki;
-KaRTaL dört tane çocuk istiyormuş.(Bir de şaşkın ve gülümser yüzü ile halam çok tatlı gözüküyordu.E tabi iki evladı da yalnızca bir çocukta kalmakta ısrarlı olunca kadın neye uğradığını şaşırmıştır.)
Arada bir KaRTaL'la bu konuda konuşurduk bizde ama böyle herkesin içinde söyleyince bir garip oldum açıkcası.Hele bir de ;
-Üçüncü erkek olursa dördüncü kesin zaten..demez mi!?Belki son numara da erkek olur, oh ne ala.İki kız iki erkek...
Tebessüm ettim,hafifçe gülümsedim.Annemden de üçüncüye destek gelince kısmet deyip en kestirme yoldan bu sohbeti nihayete erdirdim..
KaRTaL'ın çocuk sevgisini ve fazla çocuk istemesini seviyorum aslında..Arkadaşlarımdan eşlerinin başka çocuk istemediğine şahit olunca ne bileyim..onlar gibi düşünmesini hiç hiç istemezdim ben.
Gerçi yeni bir bebek için henüz çok erken ama.
Ne diyelim,kısmet...deyip konuyu burada da noktalayalım...
Sonunda beyaz yeleği bitirip minik kuzuya giydirebildim..Kurutma makinesi kendisini biraz inceltmiş olsa da yine de ben çok beğendim.Yelekte beyazı çok seviyorum....
Her seferinde el örgüsü olan giysileri incelteceğini bile bile niye yine kurutucuya atıyorum bilmiyorum.Eskiden ben bu kadar umursamaz değildim oysa ki..
Hala devam eden lahusalığıma veriyorum ve en kısa zamanda bu süreçten kurtulmayı temenni ediyorum..

Açıkcası öyle çok afilli ,çok örnekli,çok modelli..vs. şeyleri çok tercih etmiyorum.Hele de bebek yeleğinde sade bir model olması tercihimdir.Zaten giydiği giysilerin üzerinde yeterince renk ve model var.Yeleği de düz kullanmak bence en güzeli..
Bu sebeple bu en son başladığım yeleği de düz örmeye karar verdim.İpin içindeki küçük dokunuşlu renkler çok hoş..
Şimdi bunu bitirip,bu kez kendime birşeyler örmek istiyorum..Örmeye çok fırsat bulamadığımı düşünürsek artık kışa kadar anca biter:))

19 Mart 2013 Salı

Ses..

Uyanıksa şayet hep yanında birilerini istiyor,onunla konuşsunlar,onunla ilgilensinler diye...
Zaten çoğunlukla da yanında biri oluyor.Fakat yalnızsak ve benim işim çıktıysa eğer, oyalanması için emziğini verip, öyle yanından ayrılıyorum.
Sessizliği sadece 3-5 saniye sürüyor.Gözlemliyorum...
Önce emziğini ağzından fırlatıyor,ardından basıyor yaygarayı.
Ama ne yaygara...
Bir bebeğin sesi bu kadar yüksek,bu kadar güçlü çıkabilir mi!?..Hemen ev ahalisinden biri kucağına alıyor ve Defne'de huzura kavuşuyor:)
Bir iki naz mırıltısından sonra kuzu kuzu etrafı izlemeye dalıyor..
Yavrum Peri'nin uyandığını bile anlamazdık.Yanına gidince görürdük ki uyanmış ya elleriyle oynuyor,ya bir şeyi seyre dalmış.
Peri kızı..sahiden Peri'misin ki sen!!! :)))
Doğumdan sonraki süreçte bana en çok yardımcı olan şeylerin başındadır üsttekiler...

1- Üç kullanımdan sonra tamamen yok edici özelliği olan bir ürün(-müş).Henüz bir kez kullandım.Üç hafta oldu ve gözle görülür bir azalma var gibi..Ama yine de üç kez kullanıp tekrar bir değerlendirmek gerekir,diye düşünüyorum..

2-Özellikle de doğumdan hemen sonraki günler de yaralarla savaş verirken çok işime yaramıştı.Her anne yaşıyor sanırım bu göğüs ucu yarasını.Şimdi o makineyi sadece dışarı çıkacaksam kullanıyorum.Acıkınca anneannesi ona sütünü içiriyor..

3-En büyük yardımcım bu  göğüs pedleri diyebilirim.Doğumdan sonra kaç kutu bitirdim bilmiyorum.Bir süre daha yakınım da bulunacaklar...

4-Anne sütü saklama poşetlerini kuzenim getirdi bana.Sanırım internetten sipariş etmiş.Bu poşetlerde yine dışarı çıkmak mecburiyetinde kalırsam göğüs pompası yardımıyla sağılan sütleri bu poşetlerde buzdolabında veya oda sıcaklığında muhafaza edebiliyorum.

..ve an itibariyle uyanan Defne kocaman sesiyle anneyi çağırıyor.Kaçtım ben:))))




15 Mart 2013 Cuma

biricik arkadaşım..

Yine bir hafta nasıl bitti ve hafta sonuna ne ara geldik hiç anlamadım ben..Kızlarla ilgilenmek,gelen gidenle hoş beş etmek,ev işleri,el işleri derken günler tükenip gidiyor.
Geçen hafta sonu  Peri ile babası kitap alışverişi için D&R 'a gittiler.Yukarıdaki magneti orada görünce KaRTaL Peri'ye;
-Bunu annene mutlaka almalıyız,demiş.
İki kız annesi olarak büyük bir memnuniyetle kabul ettim bende..
Bu beyaz yeleğe Defne doğduktan bir hafta sonra falan başladım,hala da örüyorum.Küçük,minik ,şu an giyeceği bir yelek olsun istedim.Korkarım ben bunu bitirdiğimde Defne'ye olmayacak.
Hafta sonu bitirmeyi düşünüyorum..
Turta..hele de elmalıysa..asla dayanamıyorum..Doğumdan sonra aslında tahmin edemeyeceğim kadar iyi kilo verdim.Ama şu bir kaç gündür iştahım öyle açık ki,kendime hakim olamıyorum...
İki gün önce odasının kapısına asmış bu yazıyı.
Evde Defne'yi saymazsak kendisinden hariç bir anneannesi var,bir de ben..Kırıcı olmamak için "giremez" sözcüğünü değil de "hariç" sözcüğünü kullanmayı tercih etmiş..Çok düşüncelisin Peri'cim çoook:)
Aslında hala el yazısı yazıyorlar ama nedense düz yazı yazmak istiyor hep bugünlerde...
..
Hepimiz için güzel bir hafta sonu olsun....

12 Mart 2013 Salı

Mutlu yıllar Peri kızı..

Sana bugün için,bugünün anısına bir şeyler yazmak istiyorum ama kelimeler yetersiz kalıyor nedense.
Sen 10 yıl önce yuvamıza doğdun ya işte o günden sonra hep mutlu oldum ben.Sevinçte,üzüntüde..hep sana bakıp sevgi giyindim.
Bir kere bile beni üzmediğin,beni utandırmadığın,beni hep dinlediğin için sana milyonlarca kere teşekkür ederim.
Gözümüzün bebeği..seni hep dünyam diye seviyorum ya...
Sen benim gerçekten DÜNYA'MSIN...

İyi ki doğdun....................................................................................:))))
                                                                                                   
                                                                                                              (11.03.2013)

9 Mart 2013 Cumartesi

40 günün ardından..

Defne 40 günlük oldu bugün.Kırk koca gün...Hani dün doğmuştu bu kız,ne çabuk kırkını çıkarttık biz böyle.Zaman ne çabuk geçti de biz kırk uçurtmalara gittik..
Şimdi her hali daha keyifli.Daha bir anlamlı bakışları,gülücükleri daha sıklaştı.
Zamanın nasıl hızla ilerlediğini bugünlerde çok daha iyi anlıyorum.Küçük kız 40 günlük oldu ya büyüğü de 2 gün sonra 10 yaşına girecek.
İnanılır gibi değil.Hele de Defne'den sebep hep Peri'nin bebekliği gözümün önündeyken..Büyüdüğünü görmek hayal gibi..
Büyüdüğünü görmek güzel...
Her günün tadını çıkarmak,her günün hakkını vermek..bize düşen sanırım bu olmalı.
Kırk uçurtmaya büyük anneannelere gittik.Kocaman yükseklere çıktık..Kocaman olmuş Defne,görenler öyle dedi:)
Sağlıkla yaşlarını da görürüz inşallah..
Havalar biraz daha ısınsın hele bütün gezmeler bizi bekler.
Peri'de hep eve kapanmıştım,bunda da eve girmeyi hiç düşünmüyorum:))
Allah sağlık versin de gezeriz evvelallah...





4 Mart 2013 Pazartesi

Defne'nin yıldızları..

Defne'm için hazırladığım yıldız bebek şekerleri..

Sevdiklerime dağıtacağım bebek şekerlerinin biraz farklı olmasını istediğim için kendim yapmak istedim.
Aslında şimdi düşünüyorum da  benimkisi biraz deli cesareti gibi bir şey olmuş o dönem.
Hiç daha önce yapmadığım bir şeye kalkışmış olmayı,hem de çok kısa sürede bitirmem gerektiğini bile bile başlamış olmayı hamileliğin verdiği hormonel durumlara bağlıyorum:)
İtiraf ediyorum ki biraz uğraştırdı beni.Gözleri ve ağzı işlemek,yıldızları ve boncukları dikmek,kurdele takmak pek bildiğim ve uyguladığım işler değildir benim.
Bir kaç deneme sonunda en beğendim hali bu oldu ve başladım seri üretime:)
Bir ara bitiremeyeceğim korkusuna kapılsam da doğum yapmadan bitirdiğimi görmek güzeldi..
Hastanede hemşirelere bile hediye ettim.Sepetin içinde onların da dikkatini çekmişti yıldızlarım:)
Daha sonra bir köşelere atılsın,unutulsun istemediğim için magnet haline çevirdiğim yıldızlarımın arkalarına silikonla mıknatıs yapıştırdım.
Tabi ki lavantaları da unutmadım...Her biri güzel koksun istedim.Tıpkı Defne'm gibi:))
Tülü'ydü, kurdele'siydi, içinin elyafı'ydı derken böyle bir dünya yıldızım oldu benim..
İşte bizim bebek şekerleri ile hikayemiz böyle.
Bu hikaye bana aynı zamanda keçeyi çok sevdirdi ve en kısa zamanda değişik şeyler yapma fikrini verdi.Defne biraz büyüsün hele..:)


1 Mart 2013 Cuma

Peri Mevsimi..

İlkbahar...Geldin işte yine.Daha ilk günden içimizi ısıtan güneşinle..
Artık daha keyifli geçecek günler,daha eğlenceli,daha pozitif.
Belki biraz daha soğuk gider havalar ama olsun,sen yine de hoşgeldin İlkbahar..
Biliyorum sen bize enerji getireceksin,hele de bolca ihtiyacımın olduğu şu günlerde:)
Peri'min mevsimi ilkbahar...
Peri'min doğduğu mevsim....
İşte bu yüzden seni çok severim ben.

Bir Mart'ı bir de ilkbaharı çok ayrı severim.
İkinizde  hoşgeldiniz!!!